Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 27 Ekim 2015

SON HAFTAYA GİRERKEN…

AK Parti İstanbul İl Başkanı Dr. Selim Temurci, “Son haftaya girerken” başlıklı yazısında 1 Kasım seçimlerine yönelik çok önemli açıklamalarda bulundu. Partili sandık görevlilerine seslenen Başkan Temurci, “Sandık, bu milletin size emanet edilmiş namusu, onuru ve iradesidir. Sandık, bu milletin omuzlarınıza bırakılmış en ağır vebalidir. Sandığa sahip çıkın. Gözünüzü dört açın. Her türlü hileye, kumpasa ve provokasyona karşı uyanık olun. Bir anlık gaflet, telafisi olmayan mağduriyetlere yol açabilir.”

1 Kasım seçimleri için çalışma yapacağımız en son haftaya girdik.

Seçimin kaderinde en çok belirleyici olan döneme… En heyecanlı, en coşkulu, en arzulu ve en zinde olmamız gereken döneme… En az uyuyup en çok terleyeceğimiz döneme…

Atletizm müsabakalarında çok görmüşsünüzdür; son tura girerken atılan depar, en önemli depardır. Bizim için de tek başına iktidara giden yolda bu hafta yapacağımız çalışmalar ayrı bir önem taşıyor.

Bu hafta yapacağımız çalışmalarda en çok şu hususun altını çizeceğiz:

1 Kasım’da oylanacak olan siyasi partiler değil, Türkiye’nin geleceğidir!

Türkiye’nin istikrarıdır. Türkiye’nin birliği, beraberliği ve kardeşliğidir.

Bizim AK Parti olarak en büyük farkımız ve üstünlüğümüz işte tam da bu noktada ortaya çıkmaktadır:

Biz Türkiye’nin istikrarını, birliğini ve kardeşliğini her türlü siyasetin üstünde ve ötesinde görüyor, kabul ediyor ve siyasetimizi de bu çerçeve içinde şekillendiriyoruz.

Oysa CHP, MHP ve HDP ise, siyasette birkaç oy almak için Türkiye’nin birliğini, beraberliğini, istikrar ve kardeşliğini bile gözünü kırpmadan kullanılacak ve feda edilecek bir siyasi araç, bir oy vesilesi, bir politik mühendislik faaliyeti gibi görüyorlar. Farkımız bu!

“AK Parti tek başına iktidara gelemesin de Türkiye’ye ne olursa olsun” diyen bir pervasızlık, umursamazlık ve sorumsuzluk içindeler.

HDP, zaten teröre açıkça destek veren, terör örgütüne hamilik eden bir parti. Onun siyasetini oy veren Kürt kardeşlerimiz ya da sipariş CHPliler değil, sadece Kandil belirliyor. Politikaları kana bulanmış ama ellerinde saz, dillerinde barışla barajı geçmenin telaşındalar.

CHP ise her alanda HDP’yle işbirliği ve dayanışma içinde. CHP’li basında HDP güzellemelerinden geçilmiyor.

Belli ki CHP için asıl olan HDP’nin ne olduğu ya da nasıl bir yol izlediği değil, AK Parti’ye zarar verip vermeyeceği.

MHP de tek amacını AK Parti’yi zayıflatmak olarak belirlemiş. Bahçeli’nin seçim konuşmalarına bakın; biricik siyaset tarzı sandığı bütün öfke nefretini Erdoğan, Davutoğlu, AK Parti üzerinden dile getiriyor. Konuşmalarında şehitlerimizi istismar var ama teröre ve yardakçılarına tek kelime yok.

3 Partinin bir başka ortak noktası daha var:

Üçünün de sandık yoluyla iktidara gelme umudu yok.

Bu umutsuzluk, onları, sadece parti içi iktidarlarını kurtarmaya dönük bir siyasi kısırlığa mahkum etmiş ama bundan da şikayetçi görünmüyorlar. Tüm bu gerçekleri milletimize yoğun şekilde anlatmak için 6 günümüz var.

Komşularımıza, akrabalarımıza, mahallemize, tanıdıklarımıza veya tanımadıklarımıza, vesile oluşmasını bekleyerek değil, kendimiz vesileler oluşturarak, en son saniyeye kadar ve her yolla (yüz yüze, telefonla, mesajlarla) AK Parti’yi anlatacağız ve diyeceğiz ki:

Türkiye’ye sahip çık. Çocuklarının geleceğine sahip çık. İstikrarımıza, güvenliğimize, kardeşliğimize ve Türkiye’nin büyük hedeflere doğru yürüyüşüne göz dikenlere fırsat verme. Kardeş kavgası çıkarmaktan, terörden, yoksulluktan, ikna odalarından, darbecilikten ve ekonomik krizler çıkarmaktan başka bir meziyetleri olmayanlara prim verme.

Bir uyarım da çeşitli gerekçelerle sandığa gitmekte üşengeçlik gösterecekler hakkında. Çevrenizde mutlaka böyle tanıdıklarınız vardır.

Bu kardeşlerimizi sık sık uyaralım. “Kendinin, çocuklarının ve Türkiye’nin kaderine sahip çık” diyelim.

 “Bir oy sadece bir oy değil, bir oy bir milletin geleceğidir” diyelim.

Özellikle seçim günü arayıp “Kardeş, oyunu kullandın mı” diye mutlaka soralım.

Ve son uyarım sandık görevlisi kardeşlerime.

Sandık, bu milletin size emanet edilmiş namusu, onuru ve iradesidir.

Sandık, bu milletin omuzlarınıza bırakılmış en ağır vebalidir.

Sandığa sahip çıkın. Gözünüzü dört açın. Her türlü hileye, kumpasa ve provokasyona karşı uyanık olun. Bir anlık gaflet, telafisi olmayan mağduriyetlere yol açabilir.

İnşallah biz en son saniyeye kadar görevlerimizi hakkıyla yerine getirip 1 Kasım’da bir tarih daha yazacağız. İnşallah 1 Kasım’da istikrarsızlık, terör ve kaos isteyenler değil, birliğimiz, kardeşliğimiz, istikrarımız ve Türkiye kazanacaktır.

Allah yar ve yardımcımız olsun!

 

selyus