Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 14 Temmuz 2022

Tatilci İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Soylu’yu hedef aldı

İstanbul’da sel felaketinin yaşandığı günlerde Ege’de yaptığı tatil keyfinden zerre taviz vermeyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, suçunu örtmek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef aldı. Başkan İmamoğlu, Esenyurt’ta yaşanan sel felaketi sırasında tatilde olduğu için yapılan eleştirilere yönelik, “2 tatilim de yağmura denk geldi. Evime, aileme, çocuklarıma da zaman ayırmayı ihmal etmeyeceğim. Olmam gereken yerde her zaman olacağım, görevimi layıkıyla yerine getireceğim” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı’nda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Konuşmasına son zamanlarda yaşanan orman yangınlarına başlayan İBB Başkanı İmamoğlu, “Datça’ya ve Çeşme’ye geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. İBB ve ilçe belediyeleri, kamunun diğer kurum ve kuruluşları yangını söndürmek için çalışıyorlar. Umarım en kısa sürede yangınlar söndürülecek” diye konuştu.

İMAMOĞLU, ESENYURT’TAKİ SEL FELAKETİYLE İLGİLİ KONUŞTU

Esenyurt’ta meydana gelen sel felaketiyle ile ilgili de konuşan İmamoğlu, “Bayram günü İstanbul’da, özellikle iki ilçede yağış etkili oldu. Gözlem yaptım ve yorumları okudum. Önce algıları değil, yalın gerçeği açıkça konuşalım. O gün İstanbul genelinde afet benzeri bir durum yaşanmadı. Birkaç ilçede su baskınları yaşandı. Sadece Esenyurt’un Pınar Mahallesi’ndeki bir sokakta sorun yaşandı. Kaldı ki geçmiş yıllarda defalarca sorun yaşanmıştır. O bölgede tam 8 milyon lirayı aşan bir yatırım da yapıldı. Gelişmeleri ekiplerimizden bilgi alarak anbean takip ettim. Konferans sistemleriyle de gelişmeleri ekiplerimle yönettim. Ne yazık ki son yıllarda Türkiye’de pek çok alanda işler normalinden saptı. Bu sorun tek adamlık anlayışından yaşanıyor. Bu dejenere bir yönetim ve iş yapma halidir. Tek adamlığın bu şekilde yayılması ve iş yapılması çok tehlikelidir. Türkiye’de egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir. İBB, 3 yıldır tek adam kafasıyla yönetilen bir kurum değildir. Bu gerçeği, tek adam kafasıyla yönetmeyi alışkanlık haline getirenler anlasın; İBB, kurumları ve mekanizmalarıyla Türkiye’nin en büyük kamu kurumlarından bir tanesi. O gece sabaha kadar İBB’nin 3 bin 200 çalışanı sahadaydı. Sabahın ilk ışıklarına kadar tüm süreci dev kadroyla birlikte yönettik. Şov yapmaya değil, sorun çözmeye odaklandık ve sorunu da çözdük. İBB’de kahraman bir kişi değildir, hiçbir zaman da olmayacaktır. İBB’de kahraman, koca bir ekiptir. Daha da önemlisi kahraman, ortak akıldır. Keşke Ekrem İmamoğlu’nun elinde bir sihirli değnek olsa ve Süpermen gibi her sorunu çözse. Bize göre gerçek sihirli değnek, bilim ve teknik destekli kurumların birlikte çalışmasıdır. O yüzden benim ve arkadaşlarımın çabalarını görmezden gelmeye kimsenin hakkı yok” şeklinde konuştu.

Basın ve medya mensuplarının yanlış algı oluşturduğunu söyleyen İmamoğlu, “Küçük ya da büyük zarar gören tüm vatandaşlarımın her zaman yanında olacağımızı tekrar belirtmek isterim. Çizmeni giy ve alanda fotoğraf ver tarzında çok arkadaşımdan tavsiye aldım. Ben çizmeyi, sorun olmasın diye altyapı sorunlarını çizmek için sahada giyiyorum. Asıl güzel fotoğrafın da o olduğuna inanıyorum. Pınar Mahallesi’nde ortaya çıkan zarar, ben ailemle şehir dışında olduğum için yaşanmadı. Esenyurt’taki dere yatağını ben daraltmadım. Esenyurt’taki onlarca gökdeleni oraya ben dikmedim. Bütün bunları o dönemin İBB yönetimi yaptı. Biz bütün engellemelere rağmen büyük bir özveriyle çalışıyoruz. Teşbihte hata olmaz, ortada bir cinayet var. Zanlı elini kolunu sallayarak geziyor” ifadelerini kullandı.

Tatile çıkmasıyla ilgili de konuşan İmamoğlu, “İstanbul seçimlerini kazandığım günden bugüne 3 yıl geçti. 3 yılda izin kullandığım gün sayısı sadece 25 gün. Yani her yıla 1 hafta düşüyor. Ben İstanbul’a hizmet etmeyi kutsallaştırmış bir belediye başkanıyım. Bu anlamda en fazla eforu da koymaya kararlıyım. Aynı şekilde çocuklarımla zaman geçirmeyi ve onların bu zamanlarını ıskalamamayı istiyorum. Biliyorum, 2 tatilim de yağmura denk geldi. Evime, aileme, çocuklarıma da zaman ayırmayı ihmal etmeyeceğim. Olmam gereken yerde her zaman olacağım, görevimi layıkıyla yerine getireceğim, vatandaşların bundan endişesi olmasın” dedi.

İMAMOĞLU, SOYLU’YU HEDEF ALDI

İmamoğlu, “Benim üzerimden binlerce arkadaşımın emeklerini yok saymaya hiç kimsenin hakkı yok. Objektifin önüne geçip çizme görüntüsü vermeyle kimse bu emeğin üstünü kapatamaz. Ben huzurlarınızda o gece boyunca çalışan her bir mesai arkadaşımı İstanbul halkı ve kendi adıma gerçekten tebrik ediyor ve yürekten teşekkür ediyorum. Zarar gören tüm vatandaşlarımızın her zaman yanında olduğumuzu ve olacağımız bir kez daha belirtmek isterim.

Bu süreçte ‘çizmeni giy, alanda fotoğraf ver’ diye çok sayıda iyi niyetli tavsiye almadım değil. Ben çizmemi afet sonrası değil, gösteriş olsun diye değil, afet olduğunda vatandaşlarımız zarar görmesin diye öncesinde altyapı çalışması yaparken giyiyorum. Medyada fotoğraf vermek için değil.”

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’I İSİM VERMEDEN TEK ADAMLIKLA İTHAM ETTİ

İmamoğlu, “Tek adamlık anlayışı yaygın bir hale getirilmek isteniyor. Bu milim milim işlenen bir algı süreci. Tek adamlığın bu denli yüceltilmesi çok tehlikeli. Her sorunda sahada o işin başındaki adam olmazsa o işin hiçbir değeri yok. Böyle bir süreç. İBB yıldır tek adam kafasıyla yönetilen bir kurum değildir. Ben başkan olarak kaldığım sürece İBB’de tek adamlık asla olmayacak. İBB’nin neyi ne zaman nasıl yapacağı çok net bellidir.

Ne yazık ki son yıllarda Türkiye’de pek çok alanda işlerin normalinden saptığını yaşamaktayız. Mevcut iktidarın uygulamaları nedeniyle dejenere bir olgu ortaya çıktı. Tüm alanlarda tek adamlık anlayışı. Bu tek adamlık anlayışı yaygın bir hale getirilmek isteniyor.

Ülkenin önemli noktalarında görev yapanlar kendi akıllarıyla değil hep o tek adam dediği ne ise onun için harekete geçiyor. Her şeyi yapan o tek adam olmalı. Tek adam olmazsa hiçbir şey yürümez, yürüyemez algısı yaratılmalı. Bu milim milim işlenen bir algı süreci. Bu dejenere bir yönetim şekli ve iş yapma halidir. Tek adamlığın bu denli yüceltilmesi ve her alana yayılmaya çalışması çok tehlikeli bir durumdur.”

“CUMHURBAŞKANIMIZLA YARIN SARAÇHANE’DE KAHVE, ÇAY İÇMEYİ DİLİYORUM”

15 Temmuz darbe girişimine de değinen İmamoğlu, “Cumhurbaşkanının Saraçhane’de bir toplantı yapma kararını ilanlardan gördüm. Bana henüz davet edilme nezaketinde bulunulmadı. Dolayısıyla ben davet edilmedim. Ben Cumhurbaşkanını defalarca Saraçhane’ye davet ettim. Muhtemelen gelemediği için bunu başka bir vesileyle yarın burada buluşma ilan ettiğini düşünüyorum. Ben de acaba Saraçhane’ye gelir de kendisinin de görev yaptığı Saraçhane’ye uğrar mı diye davet edilmesem de aynı saatlerde burada kendilerini bekliyor olacağım. Bir kahvemizi, çayımızı içmesini diliyorum. 15 Temmuz gibi günleri tekrar yaşamamayı milletimiz adına temenni ediyorum” diye konuştu.

selyus