Ana Sayfa FUTBOL 20 Mart 2017

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan futbol üzerinden siyasi gönderme

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Plansızca oynayan, taktiği olmayan bir takımın kupa kaldırma ihtimali nasıl yoksa, milletine söyleyecek sözü olmayan siyasi partilerin de başarı şansı yoktur.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2. Futbol Zirvesi’ne katıldı.

“FUTBOL TARİHİ HEZİMETİN KIYISINDAN KOPARILMIŞ MUHTEŞEM ZAFERLERDE DOLUDUR”

Zirvede konuşan Erdoğan sporun kaynaştıran ve farklı kimlikleri bir araya getiren yönüne dikkat çekerek, “Günümüzde futbol herhangi bir spor dalı olmanın çok ötesinde anlamlara sahip. Futbolun özünde rekabetle birlikte fedakarlık vardır, centilmenlik vardır, dostluk ve dayanışma vardır. Bu oyunda kazanmak için sahaya çıkan oyuncuların bireysel yetenekleri yanında, arkalarında güçlü bir yönetim desteğine, teknik desteğe, birlikte sergileyecekleri uyuma ihtiyaç vardır. Bu yöneticisinden sahadaki futbolcusuna varıncaya kadar birlikte oluşan dayanışma, tribünlere de aynı zevki verecektir. Hakem bitiş düdüğünü çalana kadar pes etmemeyi gerektiren bir oyunda, ümitsizliğe asla yer yoktur. Hele hele son zamanlarda açık ara mağlup olan dünya futbolunun marka takımlarının rövanşında nasıl elediğini görerek bir şeyi açıkça ispat ettiklerine şahit olduk. Futbol tarihi hezimetin kıyısından koparılmış muhteşem zaferlerde doludur. Bu oyun bir direniş, bir meydan okumadır. Afrika çöllerinde, Brezilya gecekondularına kadar dünyanın her yerinde itilip kakılan kenar mahalle çocuklarının kurtuluş umudu olan bir oyundan söz ediyorum” diye konuştu.

Futbolun aynı zamanda kendi çocukluğunun da hikayesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Mahalle arasında yazın toz toprak, kışın çamur içinde top peşinde koşturan tüm çocuklar için futbol, parlam bir geleceğe çıkan yolun adıdır. Bugün bir Beşiktaş’ın Vodafone’unu düşünüyorum, bir de Şeref Stadı’nı düşünüyorum. Bir Fenerbahçe’nin şu anki stadını düşünüyorum, bir de Dereağzı’nı düşünüyorum. Bu imkanların hiçbirine sahip olmayan kulüplerimizin olduğunu da biliyorum. Elbette futbol estetiktir, sanattır, görsel bir ziyafettir. Kimi zaman asistlerle, şutlarla, çalımlarla, olursa gollerle 90 artı uzatmaya sığdırılmış bu şölen, kendi kahramanlarını üretir. Öyle futbolcular vardır ki biz onları sadece yetenekleri ile değil golleri ile değil, dürüstlükleri ile, tevazularıyla da hatırlarız. Kaleci lastik Ömer’in ifadesi ile gözlerin bile yakalaması mümkün olmayan dehşetle şut atan Metin Oktay’ı böyle hatırlıyoruz. İsmi Fenerbahçe ile özdeşleyen Lefter’i böyle hatırlıyoruz. Kendi takım arkadaşları ile birlikte neredeyse tüm futbolculara ağabeylik yapan, tek başına bir takım denilebilecek Baba Hakkı’yı böyle hatırlıyoruz. Hiçbir maddi kazanç ummadan yıllarca top koşturmuş, ömrünü bağlı bulunduğu kulübe vakfetmiş Dozer Cemil’i böyle hatırlıyoruz. Pele’yi, Cruyff’u, Hagi’yi böyle hatırlıyoruz. Bu futbol efsaneleri sadece sahalardaki olağanüstü performansları ile değil, aynı zamanda futbola, içinden çıktıkları kulübe, gençlere yaptıkları katkılarla takdir ediyoruz” şeklinde konuştu.

“TAKTİĞİ OLMAYAN BİR TAKIMIN KUPA KALDIRMA İHTİMALİ NASIL YOKSA, MİLLETİNE SÖYLEYECEK SÖZÜ OLMAYAN SİYASİ PARTİLERİN DE BAŞARI ŞANSI YOKTUR”

Futbol ve siyasetin birbirine benzer yönleri olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Çocukluk dönemlerinden itibaren futbola gönül vermiş, çeşitli kulüplerde top koşturmuş kardeşiniz olarak, bu işin neler kazandırabileceğini iyi biliyorum. Hayatımın her aşamasında futbol oynarken edindiğim disiplinden, takım çalışmasında, vefadan, bu oyunun kazandırdığı vasıflardan istifade ettim. Siyasetin temelde futbol ile birçok ortak yönü olduğuna inanıyorum. Spor gibi siyasetin de özü rekabettir. Bu yarışın ilk aşaması sandıktan galip çıkmak için, ikinci aşaması da millete hizmet götürmek içindir. Tıpkı futbol gibi siyaset de takım oyunudur. Yani sağlam bir kadro gerektirir. Plansızca oynayan, taktiği olmayan bir takımın kupa kaldırma ihtimali nasıl yoksa, milletine söyleyecek sözü olmayan siyasi partilerin de başarı şansı yoktur. Futbol gibi siyaset de tutku olmayınca, aşk olmayınca, adanmışlık olmayınca sürdürülecek bir iş değildir. Kendini o işe adayacak. Futbolun da bir inadı vardır. Hocam bana öyle derdi. ‘Oğlum topu yiyeceksin’ derdi” ifadelerini kullandı.

selyus