Ana Sayfa YAŞAM 11 Eylül 2014

KANALİZASYON HANGİ TÜRBEDEN

Şeyh Edebalı tabelasını görünce yoldan saptım. Çoktandır ziyaret etmek istiyordum, bir türlü fırsat olmamıştı..

BİLECİK’İN KANALİZASYONU HANGİ TÜRBEDEN GEÇİYOR?

Şeyh Edebalı tabelasını görünce yoldan saptım. Çoktandır ziyaret etmek istiyordum, bir türlü fırsat olmamıştı..
Açıkçası, şehrin içine doğru gitmeyi beklemiyordum. Osmanlı İmparatorluğu’nun manevi kurucusu Şeyh Hazretleri’nin türbesinin sessiz sedasız bir dağ başında olacağını düşünüyordum…
Evlerin arasından geçtim… Bakımsız bir çay bahçesinin önüne parkettim. Ağaçların arasından ilerleyince sade ama çok güzel bir cami karşıladı beni…
Orhan Gazi Camii 1392 yılında yapılmış, aşık oldum…
Mükemmel bir akustiğe sahip…

Merdivenleri tırmanınca, Ertuğrul Gazi’nin “O bizim boyumuzun ışığı” dediği Şeyh Edebalı Hazretlerinin türbesi göründü. Mütevazı bir yer… Ulviyyeti büyük…
Türbeden aşağı bakınca bir dere akıyor. Üşenmedim yüzden fazla merdiveni indim. İnanın envai çeşit meyve ağacının olduğu bir cennet bahçesi… Bakımsızlık had safhada olmasına rağmen, bakmaya kıyamazsınız…
Dereye doğru ilerledim… İlerlemez olaydım!
Burnumu tutarak kendimi zor attım merdivenlere…
Buradan önce Belediye Başkanı’na sonra tüm yetkililere sesleniyorum:
Hiç utanmıyor musunuz?
Bu cennet bahçesine nasıl kıyıyorsunuz?
Hadi oraya kıydınız, Osmanlı’nın en büyük manevi şahsiyetinin türbesine de mi saygınız yok?
Ağalar, önce bir boy aynasına bakın, sonra da bu makamları kaldırıp kaldıramadığınıza bakın…
Yazıklar olsun…
Sakın para yok, bütçe yok demeyin…
Türbenin girişine astığınız dev tabelada “Osmanlı padişahları tarih şeridi” diye saçma sapan otogar kılıklı bir bina inşaatına başlamışsınız. Beyler bu yemyeşil cennet bahçesi ve atalarımızdan kalan manevi miras sizin hamasi duygularla dökeceğiniz betonlara kurban edilemez.
Hele ki bir şehrin pisliğini, bir dönemin aydınlık nurunun ayaklarının ucuna dökemezsiniz!
Edep ya Hu!

Vel DALBUDAK

Etiketler:
selyus