Veli DALBUDAK

Selam Olsun

DEVRİMLER GEÇİYOR İÇİMDEN

Devrimler geçiyor içimden… tangır tungur, paldır küldür… yuvarlanıyorum meydanlara, sokak aralarına, parklara…

DEVRİMLER GEÇİYOR İÇİMDEN

Devrimler geçiyor içimden…
tangır tungur, paldır küldür…
yuvarlanıyorum meydanlara, sokak aralarına, parklara…
her yanım şen şakrak, her yanım şamata…
cop yerim, gaz çekerim, tazyikli su içerim…
ben kendimden vazgeçerim, senden vazgeçmem…
en güzel ben hükümet ederim…
silahsız da, mizahsız da yapamam…
gırgır şamata, tencere tava…
hava bunlar, belki de civa…

Altımda yeşil çimenler, lacivert gökyüzü üstümde…
dinmek bilmiyor içimdeki isyanlar…
önce yıkılıyor parklar, sonra yapılıyor…
önce daralıyor alanım, sonra genişliyor…
tam kalbimden sökülen ağaçlar, böğrümün üstüne dikiliyor tekrar…
tırmanıyorum ağaçlarıma, dönüyorum çocukluğuma…
genişçe bir dala uzanıyorum…

Getirin psikiyatristimi…
yapraklar jaluzi gibi kapansın…
loş ışıkta dökeceğim içimi…
hep en yüksek ağaca ben çıkardım çocukluğumda doktor…
hem de en yüksek ağacın en yüksek yerine…
yüksek yüksek tepeler türküsünü de en çok ben severdim.
yüksek kaldırımda Melahati ilk ben görmüştüm.
yüksek bir yerlerden düşüyor gibi oluyorum rüyalarımda doktoorrr…
bana ne oluyor…
içimden devrimler geçiyooorrr doktoooorrr…

On yılda bir oluyor bunlar bana…
bazen yılları sayamıyorum, karıştırıyorum…
ufak tefek gecikmeler oluyor…
ama ara ara yokluyor…
özellikle geceyarıları…
özellikle ansızın…
yok, benim bundan şikayetim yok yanlış anlama…
ben uyurken olup bitince herşey, bir sabah radyoda duyunca uyuz oluyorum.
Benim niye haberim olmuyor doktoorrr…
sevmiyorum böyle gizli saklı işleri…
cümbüşlü devrimler istiyorum ben…
gürültülü patırtılı olsun…
rengarenk olsun,turuncu olsun, kadife olsun…
tencere tava çalsın…hatta kazan kaldırılsın…

İçimden birşeyler geçiyor doktorr…
balans ayarım bozuluyor…
havam kaçıyor…tanklar yürüyor, toplar gümbürdüyor…
herkes susuyor…
İçim kan ağlıyor…
yüreğim susuyor, dünya dönmüyor, duruyor doktorrr…
derdime bir çare…

Veli DALBUDAK

selyus