Kürt halkının sosyal ve siyasi beklentilerinden vazgeçerler ama bu illegal ranttan vazgeçmezler.

“Hadi gülümse bulutlar gitsin

İşçiler iyi çalışsın, gülümse

Yoksa ben nasıl yenilenirim

Belki şehre bir film gelir

Bir güzel orman olur yazılarda

İklim değişir, Akdeniz olur, gülümse.”

 

Diye başlar güzel insan Kemal Burkay “Gülümse” adlı şiirinde. 

Muhtemeldir ki üstad, İsveç sürgün yıllarında kuzey ikliminin buğulu pencerelerinden dışarıya bakarken “çakıl taşlarını” bile özlediği vatanını hayal ediyordu. 

Hayali ise, birileri tarafından bozulan iklimin, gülümseyerek, yenilenerek, yeni bir senaryoyla, uygun zaman ve zeminde değişip Akdeniz olabileceğiydi. 

Tabii Burkay, Kürt siyasetinin önemli isimlerinden biri olduğu için, onun Akdeniz iklimi olarak neyi hayal ettiğini az çok tahmin edebiliriz. 

Ama Kürt siyasetinin şiddet ve kandan uzak durması için verdiği mücadeleye saygı duyuyoruz. 

Ne yazık ki Burkay ve arkadaşlarını tasfiye edenler, faşist Kürt siyasetinin yolunu açtılar. 

O gün bugündür, iklim bozuldu bu memlekette.

PKK’ya teslim edilen Kürt siyaseti siyasetten başka birşeye, silahlı teröre dönüştü. 

Kürt halkının önemli bir kısmını yıllar içinde kandırdılar. 

Fakat halen önemli bir kısmı da PKK’ya ve HDP’ye karşı. 

Maalesef ilk ortaya çıktığı 80’li yıllarda ciddiye alınmayıp başı ezilmeyen PKK, illegal rant ekonomisinin ve düşmanlarımızın ciddi desteğiyle çok büyüdü. 

Bugün çok büyük bir gelirin üzerinde oturuyorlar. 

Kürt halkının sosyal ve siyasi beklentilerinden vazgeçerler ama bu illegal ranttan vazgeçmezler. 

Onun için silahları gömüp siyaset yapmaya yanaşmadılar, bundan sonra da asla yanaşmayacaklar. 

Yanaşır gibi görünmelerine asla ve de kat’a  inanmamak gerekir. 

Ama nedense devlet, eskiden kışın başında teklif edilen her ateşkesi kabul etti.

Şimdi de maalesef 2007’den beri açılım ve çözüm süreçleri ile çok tongaya düştü. 

Eskiden hatırlayın karlar eriyip dağlarda hareket kabiliyetlerinin  arttığı bahar günlerinde hiç sektirmeden kurşun sıkarlardı devletimizin askerine, polisine. 

Kışa girerken de ateşkes ilan ederlerdi. 

Sonra işi büyüttüler sanki silah devri bitmiş, artık düz ovada siyaset yapacaklarmış gibi devletle dalga geçtiler. 

Silah bırakmayı bırakın, şehirlere mühimmat yığdılar, toprağın altına bombalar tuzakladılar, şehir savaşına hazırlık yaptılar. 

Ve en büyük kürt kalkışmasını başlatmaya çalıştılar. 

Allahtan Kürt halkı sağduyulu davranarak bunlara alet olmadı. 

O savaş başlattıkları şehirler mezarları oldu. 

Artık uyanık olmak lazım. 

Bundan böyle PKK tarihten silinene kadar hiç gevşemeden gerekeni yapmalı devlet. 

Ne zaman ki Kürt halkı için de Türk halkı için de iklim değişir, Akdeniz olur, çocuklar, gençler, yaşlılar, kadınlar, erkekler gülümser, işte o zaman bu mücadele biter.