Veli DALBUDAK

Selam Olsun

KOLTUKLARA FAZLA ALIŞMAYIN

Oturduğu koltukta neler yapması gerektiğini ancak anlamış, duruma ancak adapte olmuş nice babayiğitler istediklerini yapamadan arkada kalan gözlerindeki kanlı yaşlarla terkettiler sıcak ve rahat koltuklarını.

Eskiden hükümetlerin ortalama ömrü 14 ay civarındaydı. 

Dolayısıyla bakanların, müsteşarların, genel müdürlerin, müdürlerin sıcak koltuklarının da ömrü üç aşağı beş yukarı bu kadardı. 

O yıllarda hiç kimse makamını, koltuğunu, odasını ve makam arabasını pek fazla sahiplenemezdi. 

Tabiri caizse diken üstünde oturulurdu koltuklarda…

 

O vakitler pek eleştirirdik bu istikrarsız yapıyı…

Çünkü bu kadar kısa aralıklarla sahip değiştiren makamlar, hiçbir yapısal reformu gerçekleştiremezdi. 

Oturduğu koltukta neler yapması gerektiğini ancak anlamış, duruma ancak adapte olmuş nice babayiğitler istediklerini yapamadan arkada kalan gözlerindeki kanlı yaşlarla terkettiler sıcak ve rahat koltuklarını. 

Elbette sağlıklı bir devlet yapısında istenmeyen şeylerdi bunlar…

Çünkü bırakın devleti, sistemi oturmuş köklü şirketlerde bile “en az 3 yıl, en fazla 5 yıl”  gibi uzun deneyimler sonucu oluşmuş bir altın kural vardı. 

Bir göreve gelenin başarı yada başarısızlığını görebilmek için biraz zaman vermek ama buna mukabil çok uzun süre aynı yerde tutarak heyecanının kaybolmasına da yol açmamak gerekir. 

 

Fakat 14 yıllık tek başına AK Parti iktidarları döneminde bu iş tersine döndü. 

Sıcak ve rahat koltuklara oturanlar babasının koltuğuna oturuyormuşcasına rahatlar. 

2002’den beri aynı görevi devam ettirenler var. 

Yada başka hiç kimse kalmamış gibi her yerde bir sandalyesi olanlar var. 

Bir koltukta 15-20 karpuz taşıyanlar var. 

Karpuzların kaç tanesinin kırılmadan, bozulmadan taşınabildiğiyle ilgilenen pek yok. 

İçerden eleştiren de yok. 

Kol kırılır yen içinde kalır ne de olsa…

 

Hala 1994’te Tayyip Erdoğan’ın kurduğu devrimsel belediyecilik anlayışının rüzgarıyla yelkenlerini şişirenler var. 

Oysa 22 yıl geçti üzerinden. 

O zamanki ihtiyaç ve beklentilerle bugünü karşılayabilir misiniz?

O günkü kadrolarla bugünü götürebilir misiniz?

En önemlisi yarını oluşturabilir misiniz?

 

Fakat artık yeni bir dönem başlıyor…

15 Temmuz’un da etkisiyle devrimci lider düğmeye basmıştır. 

Bu saatten sonra 2023 hedefine yönelik adımlar daha hızlı atılacaktır. 

İlk olarak kadroların 15 Temmuz sonrasına göre şekillendirilmesi gerekmektedir. 

Onun için sıcak ve rahat koltuklara fazla alışmayın…

Tüm teşkilatlar hızla yenilenecek

2017’de Başkanlık referandumu olacak. 

2018’de Başkanlık, Parlamento ve yerel seçimler…

Hem de üçü bir arada. 

Böyle bir toplumsal beklentinin oluşmadığını kim iddia edebilir?

İlginizi çekebilir

KÖY KOKUSU

KÖY KOKUSU

selyus