Elinin altındaki partiye sahip olamıyorsun, boyuna Cumhurbaşkanı’na sallıyorsun…

Kılıçdaroğlu çıkıyor kürsüye “Cumhurbaşkanı şöyle, Cumhurbaşkanı böyle”…

Cumhurbaşkanı ne yaptıysa kötü, ne söylediyse yanlış.

“Rusya’ya mektup yazmış, sen kim oluyorsun? Sen kim oluyorsun da Rusya’ya mektup yazıyorsun?” diye avazı çıktığı kadar bağırıyor.

İsrail anlaşmasıyla ilgili parmak ısırtan(!) tesbitler yapıyor maşallah!

Vallahi laf ziyanlığı…

Boş vaktin varsa benim gibi otur dinle!

Ama bir süre sonra elindeki telefonla oynamaya başlayacağını garanti ederim.

 

En küçük muhalefet partisi MHP lideri Bahçeli’de de aynı terane…

O da “Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı” deyip duruyor boğuk sesiyle.

Elinin altındaki partiye sahip olamıyorsun, boyuna Cumhurbaşkanı’na sallıyorsun…

Cumhurbaşkanı napsın?

Hükümetle ayrı uğraşıyor, Devletle ayrı uğraşıyor, kurucusu olduğu partiyle ayrı uğraşıyor, bir de yetmiyor senin darmadağın ettiğin partiyle uğraşıyor.

Sen avuç içi kadar partiyi idare edeme, ondan sonra dış politika için kalk Cumhurbaşkanı’na laf et!

Kendi seçtiğin delegenin bile sana güveni kalmamış, kasaba mahkemelerinden çıkardığın kararlarla zor ayakta duruyorsun, ama %52 halk desteği ile Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’a ağzına geleni söylüyorsun.

Benden sana tavsiye, bırak Cumhurbaşkanı’nı da partini toparla.

 

Bir de kan emici muhalefet var.

Bu ara Selo pek konuşmuyor.

Onun yerine bayan eşbaşkan konuşuyor.

Ama sanki Selo konuşuyor gibi.

Yazıp bunun eline veriyor herhalde.

Bunlar da Cumhurbaşkanı ile kafayı bozmuşlar.

Halk nezdinde karşılığı azalan partiler Erdoğan karşıtlığı üzerinden prim kapma peşindeler.

Sığ muhaliflerin akıl hocası aynı yerden galiba…

Falcı anketçiler Cumhurbaşkanı’na saldırın, sizin başka bir numaranız yok, bari karşıt oy pastasından birşeyler devşirirsiniz diyorlar herhalde bunlara.

Ama bunlarda da gerçekten bir numara yok be kardeşim…

Koskoca meclis çatısı altında, koskoca grup toplantısında kahve muhabbetinden hallice bir şey koyamıyorlar ortaya…

 

İHH SENİN DERDİN NE?

Ne yapacağız yani?

Dış politikayı size mi teslim edeceğiz?

Yada devleti hayır kurumu gibi mi yöneteceğiz?

Mavi Marmara’yı sonuna kadar destekledim.

Hatta o zaman “Gemilerin Gelmedi Gazze” diye bir şiir yazdım.

Ama bugün orada verilen aziz şehitlerin hatırasına saygısızlık yapmak istemiyorum.

Bir iyilik hareketi olarak İHH’da saygın bir kuruluştur.

Yıllardır çok zor durumda olan Gazze için bugün güneş doğmuştur.

Lütfen havayı bulutlandırmayın.

Üstelik Meşal ve Abbas’da bu anlaşmadan son derece memnunlar…