Lerzan Tuğba ŞAHİN

Bir Varmış Bir Yokmuş

AB’NİN TAM BREXİT ÖNCESİ RUSYA KORKUSU

Dünya gündemi her saat başı yeni bir gelişmeyle yankılanmaya devam ediyor. Son zamanlarda artan bir Rusya korkusu yaşayan AB ülkeleri, Brexit süreci sonunda üyelikten tamamen çıkmış olacak İngiltere’nin gider ayak ateşlediği zehirlenme vakasına yönelik attığı adımlara dahil olmaya başladı. AB’nin ‘tam’ Brexit öncesi bu olayda İngiltere’ye tutunması Rusya korkusuna işaret ediyor.

Geçtiğimiz günlerde Rus eski çifte ajanı ve kızının İngiltere’de zehirlenmesi olayından Rusya’yı sorumlu tutan İngiltere’nin 23 Rus diplomatı sınırdışı etme kararının ardından, bu kez geçtiğimiz Pazartesi günü ABD Başkanı Trump 60 Rus vatandaşını sınır dışı etme talimatı verirken, 16 AB üyesi ülke de toplamda 33 kişi için aynı kararı aldı. AB üyesi ülkelerle sınırlı değil bu adımlar çünkü Kanada, AB üyesi olmayan Norveç, Arnavutluk ve Ukrayna da benzeri kararlarını duyurdu.

Amerikan basını, gerek ABD gerekse Avrupa cephesinden gelen hamleleri olağanca hızıyla genleştiriyor. “Vladimir Putin’e karşı yeterince sert olmadığı için eleştirilen Trump tarafından Kremlin’e karşı en çetin hamle. Yetkililer bu hamlenin diğer müttefikleriyle koordineli bir girişim olduğunu söyledi.” The New York Times, 26/03/2018.

 

Arka arkaya gelen bu ataklara Rusya’dan yine cevap gecikmedi. Rus Dışişleri bakanlığı, AB ve NATO üyesi ülkelerin Rus diplomatları sınır dışı etme kararını şiddetle protesto ettiklerini ve bu adımı düşmanca değerlendirdiklerini açıkladı. Diğer taraftan Avrupa’nın merak ettiği diğer bir konu ise Türkiye’nin Rusya’ya karşı tavır alıp almayacağıydı. Her ne kadar Rusya ile stratejik ilişkiler üzerine kurulu sağlam bağları olan Türkiye’nin yalnızca iddialara dayanarak Rusya’ya karşı benzeri bir karar almayacağını bilseler de beklentileri farklıydı. Neyse ki bu konu da Bekir Bozdağ’ın Pazartesi günü bakanlar kurulu toplantısı sonrasında gerçekleştirdiği basın açıklamasında aydınlandı. Bozdağ, bu durumun Rusya ve İngiltere arasında olduğunu, Rusya’ya karşı bir karar alınmasının düşünülmediğini ifade ederken, Türkiye’nin kendi dış politikasını kendisi belirleyen bağımsız bir ülke olduğunun altını çizdi.

Pazartesi günü Varna’da Türkiye-AB Zirvesi dolayısıyla AB konseyi başkanı Donald Tusk, AB komisyonu başkanı Jean Claude Junckner ve Bulgaristan başbakanı Boyko Borisov ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zirve öncesi ve zirve sonrasındaki açıklamalarında AB üyelik sürecinde Türkiye’nin tavrı, Zeytin Dalı harekatı ve Kıbrıs meselesi de dahil gündemimizde olan konulara dair son derece net ifadeler vardı. Erdoğan, Türkiye’nin bölgemizde ve dünyadaki etkin rolüne uygun şekilde AB ile görüşmelerin sürdürüleceğini belirtirken, iki taraf arasındaki güvenin tekrar inşası için Türkiye’nin terörle mücadelesinde tam destek alması şartına dikkat çekti. Zirve sonrasındaki açıklamanın AB’ye ders niteliğindeki kısmı atlanmamalı:  “DEAŞ, PKK, PYD ve YPG gibi terör örgütleriyle içeride ve dışarıda mücadelemizi sürdürüyoruz. Geçen yıl Fırat Kalkanı harekatında 3000 Deaş’lıyı bu sene Zeytin Dalı operasyonuyla 3800’e yakın YPG’li teröristi etkisiz hale getirdik. Teröre karşı operasyonlarımız yalnızca kendimizin ve Suriye’nin güvenliğine değil Avrupa’nın da güvenliğine katkı sağlamaktadır.” Ve bence AB için en düşündürücü kısmı “ Biz artık terörle mücadele gibi hassas konularda afaki ve haksız eleştiriler değil güçlü destek bekliyoruz.” Düşündürücü çünkü AB zaman zaman terör kendilerine de acı olaylar yaşatmış olduğu halde terör konusunda bugüne kadar ne elle tutulur bir adım atabilmiş ne de terörle mücadelesinde Türkiye’nin yanında yer alabilmiş değil.

Zirvede AB tarafından mülteciler konusunda dile getirilen teşekkür ve takdirler bir tarafa, AB komisyon başkanı Junckner’ın konuşmasında dikkatlere takılan nokta ise stratejik partner olarak dürüst diyalog tesisi vurgusu yapması ve devamında iki tarafı yakınlaştıran konuları geliştirirken, ayıran konulara da çözüm bulacaklarını belirtmesi oldu. Sahi iki tarafı ayıran konular neydi? Terör örgütleri ve üyelerine karşı tutum farklılıklarımız olabilir mi?

TUĞBA ŞAHİN / @Twooba

selyus