Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 25 Ocak 2023

Başörtüsüne güvence, Anayasa Komisyonu’nda kabul edildi

Son dakika haber: Başörtüsüne anayasal güvence getiren ve evlilik birliğini tanımlayan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ Meclis Anayasa Komisyonu’nda kabul edildi.

Türkiye gazetesinin haberine göre başörtüsüne anayasal güvence getiren ve evlilik birliğini tanımlayan Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Anayasa Komisyonu’nda kabul edildi. CHP ve İYİ Parti tarafından yapılan, başörtüsü ile ilgili değişiklik önergesi ise reddedildi.

“HİÇBİR KADIN GÖRÜNÜMÜ NEDENİYLE AYRIMCILIPA TABİ TUTULMAYACAK”

Teklifle Anayasa’nın 24’üncü maddesine, başörtüsüne anayasal güvence getiren hükümler ekleniyor. Buna göre, temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ile kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanılması, hiçbir kadının başının örtülü veya açık olması şartına bağlanamayacak.

Hiçbir kadın; dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetinden dolayı eğitim ve öğrenim, çalışma, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, kamu hizmetlerine girme ile diğer herhangi bir temel hak ve hürriyeti kullanmaktan ya da kamu veya özel kesim tarafından sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan hiçbir surette yoksun bırakılamayacak, bu nedenle kınanamayacak, suçlanamayacak ve herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulamayacak.

Alınan veya verilen bir hizmetin gereği olan kıyafet söz konusu olduğunda devlet, ancak dini inancı sebebiyle kadının başını örtmesini ve tercih ettiği kıyafetini, hiçbir surette engellememek şartıyla gerekli tedbirleri alabilecek.

EVLİLİK BİRLİĞİ

Anayasa’nın 41’inci maddesinin, “Ailenin korunması ve çocuk hakları” şeklindeki birinci kenar başlığı, “Ailenin korunması, evlilik birliği ve çocuk hakları” olarak değiştiriliyor.

Ailenin toplumun temeli olduğunu düzenleyen maddeye, evlilik birliği şartı da ekleniyor. Teklif, evlilik birliğini, “Ancak kadın ile erkeğin evlenmesi ile kurulabilir” şeklinde yeniden tanımlıyor.

GÖRÜŞMELER

Teklifin maddeleri üzerindeki görüşmelerde İYİ Parti ve CHP milletvekilleri, teklifin, başörtüsüne yönelik olan ilk maddesinde ortak değişiklik önergesi vererek, metinden “dini inancı sebebiyle” ifadelerinin çıkarılmasını talep etti.

Önergenin gerekçesinde, “kişi hak ve hürriyetlerinin ayrılmaz bir parçası olarak inanç hürriyetinin, tüm toplumsal kesimleri ihtiva etmesinin” amaçlandığı belirtildi.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta, başörtüsünü, kadının kıyafeti meselesini istismar konusu olarak görmek istemediklerini belirterek, “Düzenlemenin geniş bir toplumsal mutabakatla ele alınması ve toplumsal mutabakatla geçmesini arzu ediyoruz.” dedi.

“Bir Anayasa değişikliğine ihtiyaç varsa neden 2017’deki anayasa değişikliğinde bu konu düzenlenmedi” diye soran Usta, bunun Anayasa değişikliği meselesi haline getirilmesinin Cumhurbaşkanınca “gollük pas” olarak görüldüğünü iddia etti.

Teklifin birinci maddesine ilişkin değişikliğe, küçük bir düzeltme ile destek vermek istediklerini, sorunun siyasetin gündeminden çıkmasını isteyen Usta, “Konuyu tarihin tozlu sayfalarına gömelim gitsin.” diye konuştu.

Usta, kanunda “dini inançları gereği başını örten” ifadesine yer verildiğini dile getirerek, başörtüsü kullanmanın sadece dini inanca bağlanmaması gerektiğine yönelik değerlendirmede bulundu.

Usta, evlilik birliğinin ancak kadın ile erkeğin evlenmesiyle kurulabileceğine dair değişiklikle ilgili bir boşluk bulunmadığını ve bu konuda sorun olmadığını savunarak, konunun sadece altını çizmek için Anayasa değişikliği yapılamayacağını söyledi.

Erhan Usta, İYİ Parti ve CHP olarak önergelerinin kabulü şartıyla maddeye destek verdiklerini belirterek, başörtüsü üzerinden kadınların hiçbir baskı ya da dayatmayla karşılaşmamalarını da bu şekilde sağlamak istediklerini kaydetti.

CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan, kadının kılık kıyafetinin, başını örtmesi ya da örtmemesinin siyasetin malzemesi olmasını istemediklerini belirterek, bu meselenin uygulamada, pratikte çözüldüğünü de bildiklerini ifade etti.

Konuyla ilgili kanun teklifi vermelerinin sebebinin çok net olduğunu dile getiren Tezcan, “Ne yazık ki iktidar bu meseleyi kampanya malzemesi haline getirmekte. Sıkıntı burada; bizi üzen bu. Karşı çıktığımız şey bu. Kadının kılık kıyafet özgürlüğü kampanya meselesi haline getirilemez, getirilmemelidir. Siyasetin alanından çıkarılmalıdır.” diye konuştu.

Başını örtmesi ya da örtmemesinin birlikte güvence altına alınması gerektiğini belirten Tezcan, başörtüsüyle ilgili endişelerin, hakim siyaset kültürü değiştikçe değiştiğini söyledi.

Tezcan, siyasi iktidarların hakim inanç yaklaşımlarına fırsat verilmemesi gerektiğini ifade etti.

“Dini inancı” şeklindeki yaklaşımın özgürlükler referanslı tarif edilmesi gerektiğini savunan Tezcan, konunun dini referans üzerinden yürütmenin doğru olmayacağını iddia etti.

“HAFİFE ALMAK HAKSIZLIK”

AK Parti Balıkesir Milletvekili Belgin Uygur, başörtülü kadınların acımasız uygulamalarla karşı karşıya kaldığı bir dönem yaşandığını belirterek, bu acı gerçeği inkar etmek ve hafife almanın büyük bir haksızlık olacağını anlattı.

Uygur, başörtüsü konusunda sorun kalmamışken bir anda gündeme getirildiğini ifade ederek, bu meseleyi siyaset malzemesi yapanın, oy devşirme maksadıyla da gündeme getirenin CHP olduğunu söyledi.

Anayasa değişikliği teklifinin başörtülü ve başı açık her kadına güvence getirdiğini anlatan Uygur, “Muhalefetten şunu bekliyoruz: Samimiyseniz sizlerin de destek olmanızı bekliyoruz. Bu tarihi sorumluluğumuzdur.” diye konuştu.

MHP İstanbul Milletvekili Feti Yıldız, yakın geçmişte, hafızalarda tazeliğini koruyan olaylar olduğunu vurgulayarak, “Artık bıçak kemiğe dayandı.” diye konuştu.

İnsanların başını örtmesi ya da kıyafeti sebebiyle eğitim hakkından, kamu hizmetlerinden yararlanamadığını anlatan Yıldız, bunun insan haklarına, medeni dünyaya yakışmayan davranışlar olduğunu kaydetti.

Tercih yapan nice kadının hayalinden, istikbalinden olduğunu vurgulayan Yıldız, “Şimdi bir yasak yok, doğru, ama 2012’ye kadar bu yasağın etkilerini gördük. Keyfiliklerle, yönetmeliklerle, idari kararlarla buraya geldik. Bir temel hak olan inanma hakkını anayasanın koruması altına almaktan niçin beri duralım, niçin karşı çıkalım. Dini inancı sebebiyle başını örtmenin sakıncasını bana anlatacak, beni ikna edecek bir arkadaşımız var mı?” diye konuştu. Türkiye gazetesi

selyus