Hüseyin YELKENCİ

İstanbul’dan Yansıyanlar

ERDOĞAN DÜŞMANI PUŞT GAZETECİLER!

Korona virüs Türkiye’de etkili olduğu son aylarda internete vakit ayırma saatlerimiz ikiye katladı.

Bu süre zarfında İstanbul Takipte Haber Sitemize ajanslardan gelen haber koşuşturmasının dışında özellikle de YouTube’de zaman ayırdık.

Daha yakından tanıma olanağı bulduğumuz YouTube’nin derin ama çok da güvenilmeyen bir yer olduğunu gördük!

Derin devlet gibi…

Mesleğim gereği sürekli araştırmam gerektiğini düşündüğüm için gazetecilerin YouTube’deki kendi kanallarında yaptıkları programları ve bazen de siyasi tartışmaların olduğu televizyon programlarını izlemeye çalışıyorum.

Bu son 3-4 ayda 35 yıldır içinde bulunduğum gazeteciliğin özellikle de puştluklarını ve algı oluşturmanın nasıl yapıldığını gördüm!

Bu puştluk, hani arkadaşlar aralarında kullandığı mecazi anlamda puştluk değil!

İzleyicilerini ve takipçilerini ya da okuyucularını etkilemek için birilerini karalamakla kalmayıp belden aşağı edepsizliğin yapıldığı puştluklara şahit oldum buralarda…

Bunu kimler mi yapıyor? El cevap: ‘puşt olan gazeteciler!’

Üzülerek söylüyorum, bu tip gazeteciler insanlığını adeta yitirmiş!

Gazetecilik mesleğinde bu puştlara yer verilmemeli, milletimiz de bunlara asla ve asla itibar etmemeli!

Şunu özellikle belirteyim, Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’ye pekte sıcak bakmayan YouTube, bu puştları özene bezene tutuyor kendi mahallesinde!

Fetullahçı Terör Örgütü, terör örgütü PKK mensubu ve komünist dinsiz imansız gazetecilerden sürüsü ile var YouTube’da!!!

Bazen yalnız, bazen birbirlerini, bazen de özellikle de Erdoğan düşmanı siyasileri programlarına davet ederek iftira ve dedikodu üretiyorlar.

Daha açıkçası aralarında anlaşarak sürekli reise saldırıyorlar..

Hem de öyle böyle değil!

Konularını yalan ve iftira üzerine inşa etmişler!

Ağızlarından salya akıyor!

Erdoğan bir yanlış yapsa diye konuşmalarının cümle aralarında temenni de ediyor bu soysuzlar!

Bazen içimden reisimizi şu konu şöyle olsa ve şunu şöyle yapsa diye eleştirmeye kalktığımda bu puştların saldırılarını gördükçe kendi kendime diyorum ki ‘Hüseyin sus, sesini çıkarma ve reisin etrafında kenetlen…’

Gerçi reisimizin etrafı da eskisi gibi çok sağlıklı değil!

Neyse şimdi konumuz o değil.

Vatanseverler şunu özellikle de bilsin ki, reis gittiğinde bu puştlar ve bunları havlatan güçler ülkenin anahtarını teslim alırlar…

Anahtarı aldıklarında da ülkenin içini, bütün maddi manevi değerlerini boşaltırlar!

Yakın tarihe kadar bu ülkenin anahtarını kimler kimlere verdiğini ve maddi manevi değerlerimizin ne hallerde olduğunu herkes çok iyi biliyor!

Hal böyle olunca kanallarda en çok da malzeme edilen konular Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı hükümeti, Berat bey, Türkiye’nin ekonomisi ve olmayan erken seçim…

Bunlar üzerinden her türlü algıyı ve hakareti yapıyorlar!

FETÖ, PKK ve komünist gazeteciler bilinçli bir şekilde düşmanlık edip, 18 yıllık AK Parti iktidarının bunca yaptıklarını görmezden gelerek reise iftira üstüne iftira atıyorlar…

Bunlara Fatih Portakal, CHP Grup Başkan Vekilleri ve Grup sözcüsü ile CHP’li, HDPKK’li bazı vekillerde katılıyor!

Zehirli kinlerini kusuyorlar!

Bu kinleri de her nedense bir bitmiyor!

Bunlara nazaran karşı mahalleden şerbetlenen bazı gazeteciler çok daha insaflı davranıyor!

Hele hele eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan’ın eleştirileri bunlarınkinin yanında çok masum ve temiz kalıyor!

Her gün saatlerce bunları izliyorum ama bu sefer çok gerdiler beni ve bende sabaha karşı bu yazıyı kaleme alarak içimi boşaltayım dedim.

Recep Tayyip Erdoğan’a karşı herkesin bir hesabı olsa da en son ve en doğru hesabı Allah (CC) yapar!

Kalın sağlıcakla!

selyus