Ana Sayfa ÇEVRE 5 Aralık 2014

Kadıköy’ün tarihi çeşmeleri ilgiye muhtaç

Kadıköy’de günümüze ulaşan tarihi çeşmelerin içler acısı hali görenleri düşündürüyor.

Kadıköy’ün tarihi çeşmeleri ilgiye muhtaç

Kadıköy’de günümüze ulaşan tarihi çeşmelerin içler acısı hali görenleri düşündürüyor.

Kadıköy’deki tarihi çeşmeler yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Kadıköy’de farklı yerlerde bulunan ve kentin uzun tarihi geçmişi hakkında bir anlamda kaynak niteliği taşıyan çeşmeler çöplük haline döndü. Üzerlerine yazı yazılan, resimler çizilen, çöp atılan yerler haline dönüşen çeşmelerin hali kente, tarih ve sanata ilgisi, sevgisi olanların yüreğini sızlatıyor.

ADI ÇEŞME AMA…

Kentin muhtelif yerlerinde objektiflerimize takılan tarihi çeşmelerin hali içler acısı. Çoğunun musluğu bulunmuyor. Musluğu bulunsa da akmayan ancak adı çeşme olarak kalan tarihi eserlerin kimisinin ise sadece kitabesi ulaşabilmiş günümüze. Günde binlerce insanın önünden geçtiği tarihi değerler yıllara meydan okurcasına ayakta kalma mücadelesi veriyor.

EN ESKİLERDEN AYRILIK ÇEŞMESİ

Kadıköy’de yok olmak üzere olan çeşmelerin sayısı oldukça fazla. En eskilerinden biri Ayrılık Çeşmesi. Mimar ve Araştırmacı Arif Atılgan, 2007 yılında yazdığı “Yel değirmeni” adlı kitabında Ayrılık Çeşmesi’nden bahsediyor. Çeşme’nin 1940 yılında toprağa gömüldüğünü, 1980 yılında ise Kadıköy Belediyesi tarafından yol kotuna çıkarıldığını kitabında anlatan Atılgan, çeşmenin Marmaray metrosunun köprüleri arasında sıkışıp kaldığını ifade ediyor.
3 yalaklı ve yanında geniş bir namazgâhı da olan Ayrılık Çeşmesi günümüze tek yalaklı olarak ulaşabilmiş. Hem Osmanlı ordusunun sefere çıkmak, hem de Hacı kafilelerinin Kâbe’ye gitmek üzere yola çıktıkları nokta olan bu çeşme,1638 yılında IV. Murad’ın Bağdat seferine gidişinden itibaren Ayrılık Çeşmesi adını almış. IV.Murad’ın takip ettiği yola da Bağdat Yolu denmiştir ki burası da şimdiki Bağdat Caddesi’dir.
1600’lü yılların başında Kızlarağası GazanferAğa tarafından yaptırılan Ayrılık Çeşmesi’nin 1741 yılında yazılan kitabesinde; “’Geldi bir hayır ehli tarihin, dedi. Pak ihya eyledi Ahmet Ağa 1154” yazılı.

DUVARLA YEKPARE OLMUŞ

Hasanpaşa Camisinin birkaç metre doğusunda hayrat olarak yapılan meydan çeşmesi bulunuyor. Çeşmenin yalağı, Kurbağalıdere Caddesi tarafında bulunuyor. Çeşme beşgen prizmatik gövdeli hazneye sahip. Meydan çeşmesinin kitabesi de orijinal teknesi de günümüze ulaşamamış. Yanından geçseniz bile çeşme fark edilemeyecek durumda. Çeşmeden sonraki bölüm ise yol için istimlâk edilmiş. Bundan dolayı çeşme, meydan çeşmesi olma özelliğini yitirmiş. Caminin Kurbağalıdere Caddesi tarafındaki duvarının önüne 1930 yılında başka bir çeşme konulmuş ama o da akmıyor.

ÇOK SU İÇİLDİ ÇEŞMELERİNDEN

Lâdikli Ahmed Ağa Çeşmesi, Kadıköy çeşmeleri içinde en çok zarar görenlerden biri denilebilir. Yanı başındaki namazgâhla birlikte 1793 yılında III. Selim’in çuhadarlarından Ahmet Ağa tarafından Haydarpaşa Çayırı’nın kenarında yaptırılmış. 3. Selim’in çuhadarlarından çırak edilen Lâdikli Ahmet Ağa’nın Enderun’da yetiştiği, rikâptar, sonra Silahtar-ı şehriyari olduğu, 1796 yılında vefat ettiği ve Ayrılık Çeşmesi’nde gömüldüğü Hilmi Tanışık’ın “İstanbul Çeşmeleri” isimli kitabında belirtiliyor.
Çuhadar Ağası Ahmed Ağa da servilerle gölgelenmiş bir sofanın yanına yaptırdığı çeşme ile su içenlerin hayır duasını almayı amaçlamıştı. Şimdi ne servi ne de akan bir çeşme var.

Mustafa Sürmeli / GK

Etiketler:
selyus