Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 9 Temmuz 2018

Bağış, “Muhtar bile olamaz dedikleri halkın adamı Erdoğan, artık yeni sistemin cumhurbaşkanı”

Devlet ve AB eski Bakanı Egemen Bağış, “Muhtar bile olamaz dedikleri halkın adamı Recep Tayyip Erdoğan, ülke genelinde oyların yüzde 51,79 ‘unu alarak ilk turda Cumhurbaşkanı seçilmişti.”

Devlet ve AB eski Bakanı, İstanbul Aydın Üniversitesi Batı Araştırmalar Merkezi Başkanı Egemen Bağış, ‘Yeni Türkiye süreci ve yeni sistemin ilk seçimleri’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. 2002 yılından bu yana Türkiye’de gerçekleşen seçimler üzerinde önemli tespitler yapan Bağış, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti’nin başarılarının altını çizdi.

İşte Bağış’ın o önemli yazısı:

2001 yılında AK Parti kadrolarının geniş bir yelpazeden beslendiği ve “Yeni Türkiye” vaadinde bulunduğu günlerde uyandırdığı heyecanı ve beklentiyi unutmak mümkün değil. 15 ay sonra 2002 Genel Seçimlerine girilirken siyaset, iş, finans dünyasında hatta toplumun farklı kesimlerinde ve temsilcilerinde geçmişin Türkiye’sinin elbisesinin dar geldiği görülüyordu. İlk seçimimiz olmasına karşın yüzde 34,42 oranında aldığımız oy ve CHP hariç diğer partilerin yüzde 10 barajını geçememesi bu değişim arzusunun neticesiydi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken Siirt’te halka hitaben ders kitaplarındaki bir şiiri okuduğu bahanesiyle tutuklanan Recep Tayyip Erdoğan için “muhtar bile olamaz dedikleri” ve milletvekili adayı bile olamayacağı söylenirken lidersiz bırakılmak istenen AK Parti artık bu değişimin öncüsü ve taşıyıcısı olacağını gösterdiği için daha ilk seçiminde tek başına iktidar oldu.

2007 Genel Seçimlerinde oylarımızı arttırarak yüzde 46,58 oy oranıyla çıkmamızın baş etkeni Yeni Türkiye için bize duyulan güven artmıştı. 5 yıllık iktidar sürecinde hem bürokratik vesayeti zayıflatan hem icraatlarıyla ülkeyi Edirne’den Kars’a yatırımlara boğan hem de 2002 öncesi ekonomik kriz günlerini unutturan ve dış politikada da bağımsız bir tavır sergileyen AK Parti artık daha da geniş bir kesimin umuduydu. Anayasa’da yapılan değişiklikler ve 27 Nisan 2007 e-muhtırasına karşı halkının verdiği desteğe güvenerek gelecekte demokrasi tarihimizin yüz akı olarak anılacak dik duruşumuzla Yeni Türkiye’ye giden yolun öncüleri olduğumuzu hep hissettirdik ve halkımız bize inandı.

Aynı yıl TBMM’de yapılan Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde o dönemki Başbakanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın  “Adayımız, bugüne kadar bu yolda olduğumuz, bu hareketi beraber kurduğumuz Abdullah Gül kardeşimdir.” diyerek Sayın Gül’ü adayımız olarak açıklamıştı. Meclisteki seçimler öncesi süreçte türlü hukuki oyunlara başvurmalarına karşın halkın limanına sığınmamız ve seçimler sonrası Sayın Abdullah Gül Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanı seçildi. Aynı zamanda 2007 yılında yapılan halk oylaması ile Türk Halkı Yeni Türkiye için bize desteğini sürdürmüştür. Yapılan Anayasa Değişikliğine yüzde 68,95 oranında EVET diyerek önümüzü açmıştır. Bu değişiklik içerisinde artık halkın Cumhurbaşkanını seçeceği yasa da vardır bu vesileyle Sayın Gül de TBMM’de milletvekilleri oylarıyla seçilen son Cumhurbaşkanımız olmuştur.

2011 Genel Seçimlerinde de oyumuzu artırarak devam ettik. Yüzde 49,83 oy oranı alarak artık her 2 seçmenden birinin desteğini de arkamıza almıştık. Yeni Türkiye için bir çok adım atılmış, projeler başlamış bitmiş ve hala yenileri geliyordu. Anayasamızdan tutun artık güncel gelişmeleri karşılayamayan bazı kanunlarımızda önemli değişiklikler yapıldı. Tabi buraya kadar olan süreçte AB ile olan yakın ilişkiler ve adaylık sürecinde alınan mesafeler sayesinde açılan müzakereler ve bendenizin de Kurucu Bakanı olduğu Avrupa Birliği Bakanlığı bu süreçte ülkemizde birçok projeye AB’den kaynak sağlamış, onbinlerce öğrenciyi burslu olarak AB ülkelerine göndermiştir.

Halkımız da biz de farkındaydık ki AB üyesi olmaktan daha önemlisi halkımızın AB standartlarında yaşamasıydı. Hep verdiğim bir örnek vardır: AB’yi Türkiye’nin diyetisyeni, müktesebat dediğimiz mevzuatı ise verdiği diyet programı kapsamında değerlendirilmek gerekir. Hak ve özgürlükleri yeniden tesis edebilmek, AB vatandaşlarının sahip olduğu standartların kendi vatandaşlarımızda da olabilmesi için bir diyetisyene ihtiyacımız vardı. Diyetisyeni suçlamaya gerek bile yok biz forma girelim gerisini düşünürüz. Halkımız gerçekten basiretli bir halk. Bizim ne yapmak istediğimizi iyi okudu. AB ile ilişkiler iyiyken de, kötüyken de stratejimizi iyi okuyup bize desteğini kesmedi. Bu halka cahil diyen çok utanmalı.

2014 Yerel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı Seçimleri beraber yapıldı. Muhtar bile olamaz dedikleri halkın adamı ülke genelinde oyların yüzde 51,79 ‘unu alarak ilk turda Cumhurbaşkanı seçilmişti. Halk oyuyla seçilen ilk Cumhurbaşkanımız olarak tarihe geçerken eski sistemin bir gereği olarak AK Parti Genel Başkanlığı görevini bırakmıştı. Ama artık yazımızın başında belirttiğim eski Türkiye’nin elbisesi Yeni Türkiye’ye dar geliyordu. Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı sembolik bir Cumhurbaşkanı olamazdı. Eşyanın tabiatına aykırıydı. Anayasanın kendisine verdiği yetkileri sonuna kadar kullanabilen ve statükonun dışladığı halkının yanında taraf olan kudretli bir Cumhurbaşkanı baştaydı.

Atatürk’ten beri hiçbir Cumhurbaşkanı halkının bu kadar etkin olmamıştı.

2015 Genel Seçimleri 7 Haziran’da yapıldı. Seçimlere kadar yapılan Gezi Olayları, 17-25 Aralık Darbe Girişimi ve Kobani gibi başka provakatif çalışmalarla yurtiçi-yurtdışı türlü baskılarla seçimlere doğal lideri olmadan giren AK Parti yüzde 40,9 oy alarak birinci parti olmasına karşın milletvekili sayısı yeterli çoğunluğa sahip değildi. Yapılan koalisyon görüşmelerinde muhalif partilerin iyi niyetten uzak tutumu neticesinde hükümet kurulamadı ve seçimler 1 Kasım 2015’te bir daha yapıldı.

Bu süreçte halkımız tek başına iktidarın yönetim boşluğunu ortadan kaldırdığını yeniden hatırlamış oldu diyebiliriz. PKK terörünü hortlatma girişimleri, IŞİD’i bize musallat ederek ülkemizde patlayan bombalar vatanımızı bu süreçte güçlü bir iktidara emanet etmemiz gerektiğini gösterdi. Tekrarlanan seçimlerde AK Parti aldığı en yüksek oy oranına ulaşarak yüzde 49,50 ile tek başına iktidara gelmiştir.

15 Temmuz 2016’da FETÖ’ nün Silahlı Kuvvetlerimiz içinde yuvalanan alçak teröristleri tarafından, demokratik yollarla indiremedikleri AK Parti iktidarını ve doğal lideri Sayın Cumhurbaşkanımızı derdest etmek ve katletmek üzere büyük bir oyun oynadılar. Neticeyi biliyorsunuz. Bu halk abdest alarak sokağa çıkan kahramanlarının şahadeti ve gaziliğiyle bu şerefsizler sürüsünü geceden sabaha durdurmayı başardı.

Yeni Türkiye’nin rejim değil ama hükümet yapısının değişmesi gerekmekteydi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini 2017 Referandumu ile bunu da halkına danışan AK Parti, MHP’nin de desteğiyle yüzde 51,41 ile EVET oyuyla yeni sistemin yasal zeminini hazırladı.

Yeni Türkiye’yi istemeyen eski düzenin tüm kokuşmuş yapıları sırayla ülkemize saldırdılar.  Terör örgütleriyle (DAEŞ, YPG, PKK, DHKP-C ve FETÖ), bazı batılı diplomatlarının açık açık muhalefet liderlerimize verdiği karanlık destekle, Rusya ile uçak krizi askeri yaşatarak, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz Darbe girişimleri ile vesayetle, bürokratik vesayetle, eski ticaret baronlarıyla, medyayla ve daha birçok enstrümanla üzerimize geldiler. Bizi sürekli galip çıkaran şey şuydu: Hak ve Halk için çalışmak sonrası Allah’a sığınmak. Tüm oyunları bozan Rabbimiz onların da oyunları tek tek bozdu.

2018 Genel Seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı Seçimleri işte bu büyük mücadele ve icraatlar ile artık Büyük ve Yeni Türkiye’nin 2023 ve 2071 Hedefleri için nihai sürecin başlangıcı olacaktı. O yüzden Cumhur İttifakı kuruldu. Karşısına topyekûn muhalefet birleşti. Sonuç malum. Cumhur İttifakı AK Parti’nin yüzde 42,6 ve MHP’nin yüzde 11,1 oy oranı almasıyla seçimlerden galip ayrıldı. 12. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise yüzde 52,6 oy oranı ile ilk turda seçimi kazanarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ilk Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçti. Yeni Türkiye’nin zemini belirlendi, temeli atıldı. Artık inşaatı yükselecek Yeni Türkiye’nin. Kızıl Elma’sı Nizam-ı Alem olan bu millet tüm mazlumların umududur. Daha zor olan ama daha da güçleneceğimiz süreç başladı. Yeni Hükümet Sistemimiz hayırlara vesile olsun.

selyus