Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 22 Ağustos 2017

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ‘Vatandaş Kemal’ yorumu: “Bu benim vatandaşıma hakarettir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ankara’dan çıkmış İstanbul’a yürüyor, arada sırada bir de karavana oturuyor ve atletle bir yemek yiyor. Bugün de baktım ki bir gazete başlık atmış, ‘vatandaş filanca’. Bu benim vatandaşıma hakarettir.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 39. Muhtarlar Toplantısı’nda, Türkiye’nin 16 ilinden gelen mahalle ve köy muhtarı ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde bir araya geldi.

“SURİYE’NİN KUZEYİNDE BİR DEVLET ASLA KURDURMAYIZ”

Hemen ardından da Suriye’de kurulmak istenen terör devletinin önünü kesecek en kritik hamleyi yaparak, Fırat Kalkanı Harekâtını gerçekleştirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çünkü kararlılığımız vardı, Suriye’nin kuzeyinde biz PYD’ye, YPG’ye bir devlet, sözde devlet asla kurdurmayız, kurdurmayacağız. Ha şunu da söyleyeyim: Bazıları ‘Kürt devleti’ deyip duruyor, ben bunu Kürt kardeşlerime bir hakaret telakki ediyorum, zira benim Kürt kardeşlerim inanıyorum ki Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye’nin güneyinde böyle bir oluşuma asla fırsat vermeyecektir” açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “PYD terör örgütüyle, YPG terör örgütüyle yapmak istedikleri neydi? Suriye’nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturmak suretiyle Akdeniz’e ulaşmaktı. Kusura bakmasınlar, Cudi’de ne yaptıysak, Tendürek’te ne yaptıysak, Kandil’de ne yapıyorsak, Besler Dereler’de ne yapıyorsak, her yerde bunları nerede görürsek aynısını yapmaya devam edeceğiz” dedi.

“16 NİSAN’DA TÜRKİYE’NİN YÖNETİM BİÇİMİNDE KÖKLÜ BİR DEĞİŞİKLİK YAPILDI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2017’de FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle mücadeleyi tavizsiz şekilde sürdürdüklerini, 16 Nisan halk oylamasıyla Türkiye’nin yönetim biçiminde doğrudan milletin kararıyla köklü bir değişiklik yaptıklarını söyledi ve “Şimdi bazıları köşelerinde yazıyor, ‘Şu kadar hayır oyunu nereye koyacaksınız?’ diye. Geç o işleri, bir tane ‘evet’ fazla olursa bu iş bitiyor mu? Bitiyor. Demokrasi bu değil mi? Demokrasi bu. Hangisi daha fazla çıkarsa mesele onun lehine bitmiştir. Ama hazmedemiyorlar, bunlarda hazımsızlık var, midelerine oturdu bu iş” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “15 yılda ülkemizi büyütürken, güçlendirirken, zenginleştirip altyapısıyla, üstyapısıyla geleceğe hazırlarken aynı zamanda işte bu krizlerle mücadele ettik. Bu beyler bir defa hiçbir lüksünden taviz vermez. Bunlar benim muhtarlarım gibi yaşamıyor ki, bunların yaşamı farklı. Bunların yaşamına ulaşmak öyle kolay değil. Ama biz Türkiye’de şu anda attığımız adımlarla bir şeyi gerçekleştiriyoruz. Nedir? Başta muhtarlarım olmak üzere halkımın yaşam kalitesini daha nasıl artırırız, bunun gayreti içerisindeyiz. İşte 3 bin 400 dolardan başladık kişi başına millî gelir hamdolsun 11 bin dolara çıkardık. Türkiye büyüyor.”

“ESKİ TÜRKİYE’YE DÖNMEYECEĞİZ”

Türkiye’nin çıkarları, hassasiyetleri, talepleri söz konusu olduğunda, kibirle demokrasi ve insan haklarından söz edenlerin kendi çıkarlarını nasıl her şeyin üzerinde tuttuklarını çok iyi bildiklerinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her dediklerini yapan her istediklerini yerine getiren, adeta emirlerine amade bir Türkiye hayaliyle yanıp tutuşanlar, biz kendi ajandamızı takip ettikçe, onurlu ve dik bir duruş sergiledikçe adeta kuduruyorlar ve kuduracaklar. Eski Türkiye içimizdeki bazılarıyla birlikte işte bu güçlerin biliyorsunuz en hayalidir. Ama biz eski Türkiye’ye dönmeyeceğiz” diye konuştu.

“ATATÜRK’Ü ATLETLE YEMEK YERKEN GÖRDÜN MÜ?”

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Milletimiz yıllarca kendisine oynanan koalisyon, kriz, darbe, vesayet oyununu bozdu. Ayaklarına vurulan bu prangalardan kurtulan milletimiz, 15 yılda üç kat nasıl büyüyebileceğini bizzat herkese gösterdi. Ülkemizi geldiğimiz noktanın geresine düşürecek hiçbir politikanın, hiçbir girişimin, hiçbir organizasyonun artık başarı şansı yoktur. Türk milletine tabi ki yeni şeyler söylemek isteyenler için ölçü bellidir. Bu ölçü, kişi başına millî geliri 11 bin doların şimdi üstüne çıkarmak, ilk hedef 15 bin dolar. Altyapı ve üstyapı yatırımlarının büyüklüğüyle gelişmiş ülkelerle yarışan, bölge ve dünya siyasetinde söz sahibi bugünkü Türkiye’nin seviyesidir. Her kim ülkemizi her alanda bu seviyenin üzerine çıkartabileceğini iddia ediyorsa, bunun için gereken projeleri, programları ortaya koyabiliyorsa, milletimizle gönül bağı kurabiliyorsa bizim rakibimiz o olur. İşte sözde ‘adalet yürüyüşü’ yapıyor birisi, Ankara’dan çıkmış İstanbul’a yürüyor, arada sırada bir de karavana oturuyor ve atletle bir yemek yiyor. Bugün de baktım ki bir gazete başlık atmış, ‘vatandaş filanca’. Bu benim vatandaşıma hakarettir. Yani benim vatandaşım, böyle hele hele bir siyasî partinin, ana muhalefetin başında olacak, çağıracak gazeteciyi, ‘gel, benim bu fotoğrafımı bir çek’ ve ondan sonra da ‘Ben Atatürk’ün partisinin başıyım’. Sen Atatürk’ü böyle atletle yemek yerken görüp de resim çektirdiğine şahit oldun mu, böyle bir şey var mı? Yani bunlar trajikomik görüntüler.”

“HEPSİNİN DE TEK VAADİ, ‘ESKİ TÜRKİYE’Yİ İHYA ETMEKTİR”

İlgili siyasî parti liderinin bu görüntülerle zavallı hâle düştüğü değerlendirmesini yapan ve milletin onlara gereken dersi vakti geldiğinde en güzel şekilde yine vereceğini sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii şu an alternatif oldukları iddiasıyla ortada dolaşanların hepsinin de tek vaadi, ‘eski Türkiye’yi ihya etmektir. Koalisyonların, krizlerin, sefaletin, yoksulluğun, baskının, zulmün, her türlü yolsuzluğun, her türlü hukuksuzluğun kol gezdiği Türkiye’yi özlemek mümkün mü? Peki, buna rağmen niçin ülkemizi o günlere geri götürmek istiyorlar biliyor musunuz? Onu da anlatayım, milletten korktukları için böyle bir arayışın içine girdiler.”

Eskiden yüzde 10, yüzde 15, yüzde 20 oy oranlarıyla ülkenin kaderinde söz sahibi olmanın, hükûmet kurmanın ve Türkiye’nin iç ve dış politikasını yönlendirmenin mümkün olduğunu; ancak şimdi başarının çıtasının yüzde 50+1 oy olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Milletimizin gönlünde böylesine güçlü bir şekilde yer edinebilmenin hayalini dahi kuramayanlar için başarı çıtasının bu seviyelere çıkmış olması adeta bir kâbustur” dedi.

selyus