Süresiz nafaka mağdurları adeta isyanda!

Nafaka mağduru Celalettin Yıldırım: “Şehit Uzman Sabri Acem’in eşi cenazeye bile katılmadığı halde şehit maaşı alıyor. Niye bu kadınlar çalışmıyor, anlayamıyoruz. Artık cinnet geçirme noktasına geldim ben artık. Şehadet yolunda yürüdüm ben artık bunaldım. İstanbul Sözleşmesi’ne göre kadın her türlü haklı çıkıyor.”

Süresiz nafaka mağdurları yeniakit.com.tr canlı yayınında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bu sorunun çözülmesi çağrısı yaparken, İstanbul Sözleşmesi’nin de aile kurumuna zarar verdiği konusunda uyarılarda bulundu.

Süresiz nafaka 1988 yılında dönemin hükümeti tarafından çıkartıldı ve günümüzde de o kanun devam etmektedir.

Gazeteci Mehmet Özmen’in moderatörlüğünü yaptığı programda süresiz nafaka mağdurları hukuk sisteminde yaşanan bozukluklardan ve İstanbul Sözleşmesi nedeniyle aile kurumunun zarar gördüğünü söylediler.

Mehmet Özmen: Değerli konuklarımızla süresiz nafaka konusunu konuşacağız. Yaklaşık 2 milyon kişi mağdur durumda. Bu sorunu bizzat mağdurlardan dinleyeceğiz.

Gülşen Çalçoban: 88 yılından bu yana insanlar süresiz nafakaya mahkum edildi. 1 gün evli kalsan bile ömür boyu nafakaya mahkum oluyorsun, biz demiyoruz ki tamamen kalksın bu, buna bi alt sınır üst sınır getirilsin. Bazı kadın örgütleri tarafından deniliyor ku çocukların nafakası verilmiyor. Biz buna katılmıyoruz. Bir baba hayatı boyunca çocuğuna bakmak zorunda ancak yollarını ayırdığı bir kadına ömür boyu para ödemek zorunda bırakılıyor. İnsanlar zaten hayatına zor devam ediyor. Ancak insanlar hala öfkesini kusmaya çalışıyor. Eşim eski karısına bağlantısı olmadığı halde nafaka ödüyor. Cumhurbaşkanımız bu konuda talimat bile verdi ancak şimdi hala bir çözüm yok. Kadın asgari ücret bile alsa yoksul olduğu için nafaka ödemeye mecbur oluyorsunuz.

Benim eşim 1,5 sene evli kalıyor. Şimdi 6 senedir nafaka ödüyor. Aylık 700 lira ödeme yapıyor eşim. Benim eşim asgari ücret alıyor haliyle geçinemediği için ekstra işler yapıyor. Şu dönemde çalışma imkanı bile yok.

Celalettin Yıldırım: Ben askerlikten istifa edince terk edildim. Boşanma davam devam ediyor ancak şimdi ben nafaka ödemek zorunda bırakılıyorum. Ben bu boşanma sürecinin uzamasından usandım. Şimdi artık çocuğumu bile göremiyorum. İcraya para ödemekten bıktım ben, tedbir nafakası ödüyorum ben, şiddet uygulamadım ben karıma. Şehit Uzman Sabri Acem’in eşi cenazeye bile katılmadığı halde şehit maaşı alıyor. Niye bu kadınlar çalışmıyor ben anlayamıyoruz. Artık cinnet geçirme noktasına geldim ben artık. Şehadet yolunda yürüdüm ben artık bunaldım. İstanbul Sözleşmesi’ne göre kadın her türlü haklı çıkıyor.

Özer Yiğenli: Ben 5 yıl evli kalıp boşandım. Boşanalı tam 8 yıl oldu ama 5 kere hapse girmek zorunda kaldım nafaka yüzünden. Allah kimseyi düşürmesin, karakol yüzü görmedim başıma bunlar geldi.

Hasan Şandır: Biz siyasileri inandıramadık. Burada kimse boşanmak için evlenmedi. Evlenmek haksa boşanmak da hak, mecbur kaldık boşandık tabi, bizler 2. sınıf insan yerine konuluyoruz. Kağıt üzerinde mağdur olan tarafın nafaka alması gerekse de , günümüzde nafaka ödeyen taraf erkek oluyor. Nafaka ödemezsen tazyik hapsi oluyor ve hapis yatıyorsun.

Gülşen Çalçoban: Ben kendi eşimin rızkını başka bir kadınla paylaşıyorum. Çocuk tabiki ayrı ona bir sözüm yok. Zengin olduğu halde yoksulluk belgesi bile alabiliyor. Yoksulluk nafakası açıldığı günden itibaren 8 bin lira ödemek zorunda kalıyoruz. Sonra 700 liralık nafaka yetmiyor diye eşime nafaka artırım davası açılıyor. Aile yapısını çökerttiler, Sayın Cumhurbaşkanıma sesleniyorum ben bu sorunun çözümü için adım atsın, bizim bu durumu devam ettirecek durumumuz yok. 2017 yılında Aile komisyonu olumlu bir adım attı ancak buna engel olundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ricam lütfen bu konuda acil bir adım atsın.

Adem İkri: Sayın Cumhurbaşkanımız ve yardımcısına mektup yazdım. Peygamber efendimiz “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.” biz 15 Temmuz’da bir söz ile meydanlara koştuk. Bizler bir açıklama bekliyoruz yetkililerden, bazen insanlar cinnet noktasına geliyor.

Gülşen Çalçoban: Nafaka ödememek için evlilik sözleşmesi bile olsa nafakaya engel olamıyor kanun gereği.

Özer Yiğenli:  Sizi cinnete varacak noktaya getiriyorlar. Ben bunu çok düşündüm ancak bunların kanı beş para etmez, evlenecek çiftlere yol yakınken boşverin diyorum, gençlere ben evliliği tavsiye etmiyorum.

Gülşen Çalçoban: Özür dileyerek şunu söyleyeceğim, zaten bu insanların amacı da bu aile kurumunu yok etmeye yöneliktir. Avrupalıların da amacı budur.

Özer Yiğenli:  Ben İstanbul sözleşmesine dayanarak bu sözleri söylüyorum.

Yeni Akit gazetesi

selyus