Lerzan Tuğba ŞAHİN

Bir Varmış Bir Yokmuş

İŞTE! YENİKAPI MİTİNGİNE GELENLER

23 Mart 2014, günlerden Pazar.. Yenikapı’da milyonların kalbi bir oldu, dünyaya mesaj verdi. Öyle böyle değil, kalabalık sözcüğü bile çok yetersiz ora

İŞTE! YENİKAPI MİTİNGİNE GELENLER

23 Mart 2014, günlerden Pazar.. Yenikapı’da milyonların kalbi bir oldu, dünyaya mesaj verdi. Öyle böyle değil, kalabalık sözcüğü bile çok yetersiz oraya gelenleri anlatmaya. Birileri de kalkmış, mitinge katılan vatandaşları tanımlamaya başlamış, kendince, son derece çirkin ve ahmakça.
Sahiden, aslında nasıl insanlar vardı mitingde? Buyrun ben paylaşayım sizlerle. İstanbul’un her yerinden iradesine sahip çıktığını ve Başbakanını yalnız bırakmayacağını göstermek için gelmiş, elleri al bayraklı insanlar.. Yaşlı, genç, kadın, erkek, anne, baba, dede, amca, teyze, zengin, yoksul, belki işadamı, evhanımı, kapıcı, yönetici, öğretmen, gazeteci ya da öğrenci. Hatta tekerlekli sandalyesiyle, yüzünden heyecanı ve mutluluğu okunan engelli kardeşlerimizi gördüm, öyle ki irademize engel koymak isteyenlere Yenikapı’dan ders verircesine oradaydılar. Sonra saçıyla, sakalıyla, küpesiyle erkekler ve başörtülü, başörtüsüz bayanlar gördüm, olduğu gibi orada olan. Hepsi birbirinden heyecanlıydı o gün ve henüz miting alanına girmeden bile coşku okunuyordu gözlerinden.

Hem miting alanında hem de dışarısında muazzam bir kararlılık ve heyecan vardı. Birileri okurken sızım sızım sızlanacak, ama söylüyorum, bir de Başbakan sevdası vardı o kalabalıkların gözünde. “Buradayız Başbakanım, yanındayız” demek için gelmişlerdi.

Kimsenin alnında “Twitter kullanır ya da kullanmaz” falan yazmıyordu, fakat buna rağmen insanlara “cahil” ve benzeri sıfatlar yakıştırmaya yeltenenler olmuş! Ama Yenikapı’ya gelen o dim dik insanlar, herşeyin farkındaydı, mitingle ilgili yapılacak yorumları, kendileri için köşesinden, sayfasından ya da hesabından yine “cahil ve koyun” benzetmesi yazacak birkaç asalağın olacağını tahmin etmeleri zor olmamakla birlikte, bu onların umurunda bile değildi. Çünkü onlar kimseyi ötekileştirmeyen, kararlı insanlar.

Miting son derece verimli olmakla birlikte, başlangıç öncesinden sonuna kadar ses getirdi. Canlı yayında televizyonda gördüğünüz o muazzam insan akını, nasıl gördüyseniz öyleydi. Benim için en unutulmaz anlardan biri Başbakan dua ederken, semaya yükselen “Amin” nidalarıydı. Diğeri ise Arslanbek Sultanbekov da sahneye davet edildikten sonra hep bir ağızdan Dombra’yı söylememiz oldu. Eminim o an herkes aynı duyguları paylaştı şarkıya eşlik ederken. Herşey bir yana, Pazar günü Yenikapı’da manevi bir atmosfer vardı, inanç vardı, kararlılık vardı, iradenin kendisiyle beraber, alnı ak temsilcisi vardı, ve bir de o temsilciye edilen dualar..

Şimdi oturup, halâ “sayıları kaçtı?, şöylelerdi, böylelerdi, asosyal, cahillerdi, selfie biliyor mu acaba?” diye hesap yapanlar varsa şayet, ya çok fena insanlardır ya da akılsız, çünkü ikisi dışında bir ihtimal yok!

L.Tuğba ŞAHİN

selyus