Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 10 Ekim 2017

15 Temmuz Şehitler Köprüsü davası gergin devam etti

Darbe girişiminde 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde yaşanan olaylara ilişkin 135’i tutuklu 143 sanığın yargılandığı dava sanık savunmalarıyla gergin bir şekilde devam ediyor.

Fetullahçı Terör Örgütü’nün 15 Temmuz darbe girişiminde 34 kişinin şehit edildiği 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde yaşanan olaylara ilişkin 135’i tutuklu 143 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Silivri Ceza İnfaz Kurumları 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen duruşmaya tutuklu sanıklar cezaevinden getirilirken taraf avukatları ile çok sayıda müşteki de salonda hazır bulundu.

Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Abdullah Kıztanır, Kuleli Askeri Lisesi’ne yazıcı olarak görev yaptığını belirterek, “Olay günü tatbikat olduğu söylendi. Araçla kışladan çıktık. Beylerbeyi’ne geldiğimizde Ahmet Taştan araçtan inip, polislerin silahını aldı. Polis ‘Niye silahı alıyorsun?’ diye sorduğunda da Taştan, “Yarın gelir Kuleli Askeri Lisesi’nden alırsın’ diye cevap verdi. Resmi polis aracı durduruldu ve askerlerden aracı aramaları istendi. Askerler çekingen durunca Hüseyin Kaya da tokat attı” dedi.

“AHMET TAŞTAN, ‘ASLA ACIMAK YOK’ DEDİ”

“Komutanımız vatandaşları uyarmamızı istedi. Ben de ‘Sıkıyönetim ilan edildi, evlerinize gidin’ diye uyardım” diyen sanık Kıztanır, teslim olana kadar canlıya ateş etmediğini söyleyerek, “Sıkıyönetimin anlamının ne olduğunu bilmiyordum. Daha sonra arka tarafa doğru gittim. Ahmet Taştan havaya ateş açıyordu. Komutanımız Hüseyin Kaya, ‘Tuhaf şeyler oluyor’ dedi. Bunun üzerine Ahmet Taştan, ‘Asla acımak yok’ dedi” ifadelerini kullandı.

Tutuklu sanık Abdullah Kıztanır savunmasına devam ederek, “Köprüye gittiğimizde Komutan İbrahim Gül’e ‘Ne yapıyoruz’ diye sorduk. O da ‘800 şehidin hesabını soracağız’ dedi. Otobüslerde ve tırlarda canlı bomba olabileceğini söyledi. Darbe olduğunu da çevik kuvvette öğrendim. FETÖ üyesi değilim. Kimseye ateş etmedim” dedi.

Duruşmada savunma yapan Tutuklu sanık Ahmet Işık, Kuleli Askeri Lisesi’nde itfaiyeci olarak görev yaptığını belirterek, “Bize tatbikat yapılacağı söylendi. Mühimmatları alıp köprüye gittik, araçları durdurduk. Komutan Binbaşı Ahmet Taştan sivil aracın geleceğini ve nişan alıp ateş edilmesini istediğini söyledi. Araç geldi, araçtakilerin valinin koruması olduğunu gördük. Taştan, ikisinin silahını alıp, kelepçeledi. Olaylara anlam veremiyordum. Darbe girişimi olduğunu hastanede öğrendim” şeklinde konuştu.

“TABUR KOMUTANIMIZ ‘BU VATANIN SİZE İHTİYACI VAR’ DEDİ”

Tutuklu sanık Ahmet Turan Çiftçi savunmasında, “Bölük komutanımız bana, ‘Silahını al tatbikata katılacaksın’ dedi. İçtima alanına gittim. Ben geç kaldığım için herkes gitmişti. Mühimmat dağıtılıyordu. Tabur komutanımız Turgay Ödemiş, ‘Bu vatanın size ihtiyacı var siz vatan evladısınız’ dedi” ifadelerini kullandı.

“Terör saldırısı olacağını, canlı bomba araçları olduğunun söylendiğini kaydeden sanık Çiftçi, “Komutanlar ‘Herkes evine gitsin’ diye bağırmamızı istediler. Vatandaşlara ‘Gidin’ dedik. Komutanlar araçları yönlendirdi. Yığılma oldu, vatandaşlar çoğalmaya başladı. Vali koruması olduğunu söyleyen iki kişi geldi. Ahmet Taştan iki kişinin silahını aldı ve onları kelepçeledi. Bir bayan üzerimize doğru geliyordu Ahmet Taştan ‘Git buradan’ dedi. Taştan silahını doğrultup havaya ateş etti. Kadın telefonunu gösterdi. ‘Karşıya gitmem lazım benim çocuğum var eve gitmem lazım’ dedi. Taştan telefonunu alarak yere attı. Kadın telefonunu alarak gitti. Vatandaşlar üzerimize gelmeye başladı. Taştan ateş etmemizi emretti, ben de ateş ettim” dedi.

“VATAN HAİNİ DEĞİLİM”

Daha sonra Ünimogda uyuyakaldığını söyleyen Çiftçi, “Sabah oldu “Teslim oluyoruz’ diye bağırdılar. Halk bizi darp etti. Dövmeye başladı, teslim olduk. Kimseyi öldürmedim, kimseyi yaralamadım. Vatan haini değilim. Kimse bana vatan haini diyemez. Ailem beni bu vatana hizmet edeyim diye gönderdi” şeklinde konuştu.

“O GECE, BU ÜLKEDE KİMSE UYUMADI”

Bunun üzerine mahkeme başkanı, “Sen ciddi ciddi uyuduğunu mu söylüyorsun? Bu ülkede kimse uyumadı. Buradaki kahramanlar tankların önüne dikildi, bir kısmı da ellerinde kahve darbeyi izlediler ama uyumadılar” dedi.

Olçok ailesinin avukatı Uğur Güven söz alarak, “’TSK yönetime el koydu’ ifadesini kimden duydun?” şeklinde sordu. Sanığın, “İsmini bilmiyorum” demesi üzerine avukat, “Yazıklar olsun” dedi.

“KÖPRÜ AYAKLARIMIN ALTINDA TİTREDİ, BUNU DA MI GÖRMEDİN?”

Durşmada söz alan Gazi Safiye Bayat, ”Şu anki ifadende bir bayan geldi çocuğum vardı’ dedin. Taştan telefonu attı dedin. O kadın sizi nasıl uyardı? Havaya ateş açıldı, yanağıma silah dayandı bunları görmedin mi? Ben de ‘Bu köprüyü niye kapattınız yaptığınız yanlış, tesir altında kalmayın. Arkadan sesler yükseldi, “Biri öldürelim mi, içeri alalım mı komutanım?’ dedi. ‘Sen kimi öldürüyorsun, sen kimi içeri alıyorsun?’ dedim. Ben köprüde yürürken tanktan ateş açılıyordu. Siz ‘Biz hiç bir şey görmedik, duymadık’ diyorsunuz. Köprü ayaklarımızın altında titriyordu bunu da mı görmediniz, duymadınız?” diye sordu. Sanık Çiftçi, “Duymadım görmedim” dedi.

“YETER ARTIK’ DİYEREK TANKLARIN ÖNÜNE GİTTİ VE ŞEHİT OLDU”

5 Temmuz şehitlerinden Yılmaz Ercan’ın babası olduğunu söyleyerek, söz alan müşteki Melih Fuat Ercan: “Daha önceki sanıklar gibi bu da yalan söylüyor. Benim çocuğumun vücudundan 9 tane mermi çıktı. Gece saat 03.00’e kadar yaralıları hastaneye götürdü. ‘Yeter artık’ diyerek tankların önüne gitti ve şehit oldu. Bisiklete binen insana üfleseniz düşer neden 9 kurşun sıkıyorsunuz. O çocuk ki Şırnak’ta 10 sene önce dağlarda sizin yaşamanız için kurşun yedi. Sizin ne Türk Milleti, ne dinimizle, ne vatanımızla, bayrağımızla hiçbir alakanız yok” ifadelerini kullandı.

Duruşmaya öğle arası verildi. Müşteki ve sanık yakınları arasında kısa süreli yaşanan gerginliğe jandarma müdahale etti. Duruşma aranın ardından sanık savunmalarıyla devam edecek.

selyus