Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 29 Kasım 2017

Bakan Özhaseki, “Coğrafyamız bizim kaderimiz”

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, ”Zor bir ülkeyiz. Kolay bir ülke değiliz. Fakat Avrupa’nın ortasında Lüksemburg gibi keyif yapan bir ülke değiliz. Zor bir coğrafyadayız. Coğrafyamız bizim kaderimiz. Etrafımızdaki komşularımızın hiç birini biz dilekçe vererek seçmedik” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Şişli’de düzenlenen Hürriyet Gazetesi’nin öncülüğünde ve Lineadecor proje ortaklığında gerçekleştirilen Sign of the City Awards (SotOTCCA) gayrimenkul yarışmasının ödül törenine katıldı.

Ödül töreninde konuşan Bakan Özhaseki, “Şehirlerimize baktığımız zaman içinde yaşayan insanların düşünce dünyası, yaşayış biçimleri, kendi aralarındaki ilişki biçimleri, inanışlarını. Hepsini yansıtan bir siluet olarak karşımızda görebiliriz. Şehirler artık ülkelerin bile önüne geçer vaziyette oldular. İstanbul ismini dünyanın neredeyse tamamında bilindiğini ben biliyorum. Elbette ülkemizin ismi, Türk ismi çok önde olsun isteriz. Bundan da gurur duyarız. Nerdeyse birçok yerde Türkiye kelimesi söylendiği zaman bilinmezken, İstanbul dediğiniz zaman birilerinin gözünü açıp evet biliyorum ben gittim diyenlere çok rastlamışızdır. Şehirlerarasında müthiş bir rekabet var. Bu rekabet kendi içerisinde yaşandığı gibi ülke dışındaki şehirlerde de yaşanıyor. Ülke içindeki rekabet daha çok kıt kaynaklardan elde edebilme kavgası şeklinde kendini gösteriyor. Ama yurtdışına çıktığınız zaman ki rekabet dünyadaki pastadan daha büyük bir dilim alabilmek. Bu amaçla da şehirlerarası rekabette kendi şehirlerimizi bizim ön planda tutmaya, onları parlatmaya, onlar üzerine toz kondurmaya çalışanlara da fırsat vermemek için elimizden gelen her şeyi yapmaya ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

“KİMSE GİDİP DE ÇİN’DEN AVİZELER GETİRMESİN, YA DA ASANSÖRLERİ GÜNEY KORE’DEN, ALMANYA’DA GETİRMESİN”

Kentsel dönüşüm yapacak olan belediyelerimize sıfır faizli krediden yararlandıracaklarını ifade eden Bakan Özhaseki, “Temel prensibimiz var. Eğer belediyelerimiz kentsel dönüşüm yapacaksa bütün ürünleri yerli ve milli olmak kaydıyla kullanmak istediklerini beyan ettiklerinde sıfır faizli krediden istifade edecekler. Onlara vereceğiz. Kimse gidip de Çin’den avizeler getirmesin, ya da asansörleri Güney Kore’den, Almanya’da getirmesin. Bizim buna gücümüz yetiyor. O konuda da daha titiz ve tedbirli çalışacağız. Bir taraftan da müthiş bir şekilde istihdam sağlanacak. Şuanda yüzde 7 gibi görünüyor. Eğer düşündüğümüzü gerçekleştirebilirsek yüzde 10’lar civarında da bir istihdam sağlamış oluruz” dedi.

“BİR TARAFTAN NÜFUS ARTIYOR. BİR TARAFTAN REFAH SEVİYEMİZ GİTTİKÇE ARTIYOR”

İnşaat sektörümüz yurt dışında müthiş bir potansiyele sahip olduğunu kaydeden Bakan Özhaseki, “İlk olarak 1972 yılında Libya’da bir Liman inşaatıyla başlamışlar. Sonra 2002’lere geldiğin de neredeyse 4 milyar dolarlık bir ciroya ulaşmışlar. Vergilere bakıyoruz. 40 ila 50 arasındaki firmamız ilk 250 de. Çin’den sonra 2. sıradayız. Yurt içinde çok güçlüyüz. Bunları üretebilecek, daha sonra inşa edebilecek her türlü yeterliliğimiz var, imkanımız var, bilgimiz ve birikimimiz var. Allah’a şükür çok güzel mimarlarımız var. Hakikaten müthiş kabiliyetlerimiz var. Bu arkadaşlarımızla birlikte kendi içimizde biz dönüşümü yapabiliriz. İnşaat sektörünün önümüzdeki yıllarda çok daha açık olduğuna inananlardanım. Bir taraftan göç devam ediyor. Bir taraftan nüfus artıyor. Bir taraftan refah seviyemiz gittikçe artıyor. Bunların yanı sıra da haliyle bu kentsel dönüşüm işinde de azimli bir şekilde hükümet olarak gidiyor olmamız inşaat sektörünün çok daha açık olduğunun kanısına geliyor” ifadesini kullandı.

“COĞRAFYAMIZ BİZİM KADERİMİZ”

Zor bir coğrafyada olduğumuzu aktaran Bakan Özhaseki, ”Zor bir ülkeyiz. Kolay bir ülke değiliz. Fakat Avrupa’nın ortasında Lüksemburg gibi keyif yapan bir ülke değiliz. Zor bir coğrafyadayız. Coğrafyamız bizim kaderimiz. Etrafımızdaki komşularımızın hiç birini biz dilekçe vererek seçmedik. Ülkemizin kendi içinde bulunduğumuz bu coğrafyada kendi ürettiğimiz bir takım terör örgütleri de dünyanın hiçbir yerinde kalmadığı kadar vahşi ve cani bir şekilde işlerine devam ettiler senelerce. Son 30-40 yıl içerisinde bu PKK’nın ülkeye açtığı belayı hep birlikte biliyoruz. Hele son 2-3 yıldır çukur kazıp, paçavralarını bayrak diye çekip ayrı bir devlet kurma heveslerini de biliyoruz. Allaha şükür hepsi temizlendi. İlçelerimizi temizledik. Arada eylem yapıyorlar biz yok olmadık demek için. Can yakmak, ses getirmek için” şeklinde konuştu.

“ALLAH DEVLETİMİZDEN RAZI OLSUN”

PKK terör örgütünün şehirlerde kazdığı çukurlar ve sonrasında çıkan çatışmalardan dolayı hasar gören Cizre ve Silopi’ye gittiğini aktaran Bakan Özhaseki, “Oradaki insanların bizlerden istediği ‘bizi bu teröristlerin insafına bırakmayın’. ‘Zararlarımızı tanzim ederseniz, Allah devletimizden razı olsun’ şeklinde. Biz de zaten orada evi yıkılan her vatandaşa ev vermek için inşaatlara başladık. Kimisi bitti teslim ettik, kimisini bir kaç ay içerisinde teslim edeceğiz. Koruma amaçlı imar planına uygun olarak, tarihi geleneklerimize uygun evler inşa ediyoruz” dedi.

Bakan Özhaseki sözlerine şöyle devam etti;

“FETÖ diye birileri hepimize gelip kibar bir yüzle neredeyse vatandaşımızın tamamını kandırdılar. Herkese yurt dışındaki okullarını sevdirdiler. Fakat bir gece içerisinde vahşi bir yüzü gördük. Şuandaki konuşmalar, ortaya çıkan belgeler ve bilgiler yan yana geldiği zaman ne büyük bir tehlike atlattığımızı ortaya koyuyor. 15 Temmuz’u atlatıyorsunuz. 250 vatandaşımız o darbeciler tarafından şehit edilmiş. Fakat 2 tane ülkeden geçmiş olsun diye bir ses gelmiyor. Avrupa Birliği standartlarına ne oldu? İnsan hakları ne oldu? Sivil iradeye, demokrasiye ne oldu? Avrupa’da böyle bir olay yaşansaydı Fransa’nın dönüm noktası gibi dünyaya lanse ederdiniz bu kahramanlığı. Fakat bizde olunca neden böyle sessiz kaldınız. Bu darbe neden başarılı olmadı? Nerde hata yaptık. Acaba bu darbecilere kötümü davranıyorsunuz. Sonra bu caniler, PKK’lılar, FETÖ’cülere karşı kucak açanlar kendi lehlerine bizim aleyhimize gibi kullanmaları da doğrusu hepimizin tepkisini çekiyor. Hamdolsun ki, ayaktayız, çalışıyoruz, ne yaptığımızı biliyoruz. Ekonomiye hakimiz. Büyümemiz de iyi gidiyor. Keşke bunlar olmasaydı da çok daha farklı ortamlarda çok daha güzellikleri konuşsaydık.”

selyus