Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 6 Şubat 2018

Sabri Balaman, köşesinden CHP’yi topa tuttu

Yeni Akit gazetesinin tecrübeli köşe yazarı Sabri Balaman, “Milli Şeflikten günümüze altı ok izi silinir mi?” başlıklı yazısında CHP’yi yerden yere vurdu. Yerden yere vururken de bir yanıyla da CHP’ni gerçek yüzünü tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Şimdi tecrübeli gazetesi yazar Sabri Balaman’ın yazısını hep beraber okuyalım..!!

Milli Şeflikten günümüze altı ok izi silinir mi?

CHP’nin Cumhuriyet tarihi karanlıklarla ve beceriksizlikle dolu… Sizlere hangi konuyu açacağımı şaşırmış durumdayım. CHP ile milli şefliğin başlama tarihi ülkedeki kaosların başlangıcı ile eşdeğerdir. Mesela Meclis-i Mebusan ile vekillerin öldürülmesi konusu hiç aydınlanmadı… Ardından siyasetin güçlü kimliklerinin bir bir tehdit edilerek dışlanması ile birlikte kimi cinayetlerde milli şefliğin CHP’sinin baskıcı totaliter yapısının devreye girmesi, birçok faili meçhul cinayetlerden sorumlu olması gözlerden kaçmamalı.

İstiklal Mahkemeleri… Cumhuriyet tarihinin en kanlı dönemine işaret eder. Yüzde 90’ı yargısız infaz şeklinde sonuçlanmıştır. CHP’nin bu millete yaşattıklarını yazmaya çalışacak olursak bırakın bir köşe yazısını, büyük ansiklopediler bile yetmez. Bu millete ekmek karnesi dönemlerini yaşatanlar neler yapmaz ki… Tarihin kirli raflarını karıştırdığımızda her şeyin altından milli şeflik ruhu ve yanlışları çıkmaktadır.

Bu CHP’nin bazı vekilleri, ezan sesinden rahatsız oluyormuş. Yahu kardeşim, Roma’ya kilise çanını dinlemeye gidebilirsin diyebilmek lazım.

Milli şefliğin karanlık tarihinin yüz karalarından biri de vakıf ve dini mabetlerdir. CHP’nin yüzlerce camiyi sattığını biliyor muydunuz? Bazılarını pavyon yaptığını ve bazılarında dansöz oynattığını? Bırakın onu, kendi vatandaşına evde Kur’an asılamaz ve bulundurulamaz emri verdiği kanunu biliyor muydunuz? 1926-1950 yılları arasında 513 cami ve 327 camii arsası satılıyor. Bin 70 mescit satışa çıkarılıyor. Bunlarla birlikte kilise, manastır, türbe, mezarlık, imaret, darüşşifa ve benzeri çok sayıda tarihi eserin satışları yapılıyor. Toplamda 3 bin 411 adet hayrat vakfının satışı gerçekleştiriliyor. Birçok kimsenin bunlardan bîhaber olduğunu söylemek mümkün ancak bu milletin hafızası bunları unutmaz!

CHP’de vicdan var mı diye sormak gerekmez mi? Taksim İstiklâl Caddesi’nde bulunan, 350 sene namaz kılınıp, ibadet edilen Kâtip Mustafa Çelebi Camii’nin, İsmet İnönü’nün Cumhurbaşkanı olduğu Milli Şeflik döneminde para karşılığı satıldığı ortaya çıktı. Vakıflar Genel Müdürlüğü, 11 Ağustos 1941 tarihinde Kâtip Mustafa Çelebi Paşa Camii’ni 4 bin liraya Şükrü Bıkmaz isimli şahsa satmış. Kâtip Mustafa Çelebi Paşa Camii satılırken hiç mi yüreği sızlamadı İsmet İnönü’nün?

CHP tarihini inceledikçe insan ülkesinin geçmişinden utanıyor aziz okuyucularım. Eski İstanbul’un neredeyse dörtte üçü vakıflara aitti. Vakfın malı deniz gibiydi. Ancak bu malların gelir getiren akar bölümünün CHP’nin yandaşlarına peşkeş çekildiği gibi vakıf yöneticilerinin kötü ticareti yüzünden de yoksullara değil, zenginlere, beyaz yakalı tiplere satıldı. Pek çok vakıf malı gerek ilgisizlikten, gerekse kötü yöneticilik yüzünden vakıfların elinden alındı.

Milli kelimesi ulusal kavramın manasını teşkil ederken bunların tamamından uzak bir CHP ile karşı karşıyayız. Allah aşkına bunları kim, nasıl bir akıl yönetiyor? Bilen varsa kamuoyuna anlatsın biz de bilelim. Bu ülkede gerçekleşen darbeye kontrollü darbe diyecek kadar zavallıların yönettiği bir CHP görüyoruz… Gezi eylemcilerini il başkanı olarak görüyoruz… Bunlar ne dinle barışık, ne kültürle barışık… Bunlar ne atasıyla barışık ne de milleti ile barışık… Sormazlar mı sizin atanız ecdadınız kim?

Hadi gel de CHP’de milli birlik ruhu ara. Bu zihniyet entrika ve zaaflarla beslenir. DHKP-C ile mücadele ediliyor, CHP’nin canı yanıyor… PKK-PYD ile mücadele ediliyor, CHP’nin canı yanıyor. ABD, İngiltere, Fransa ve diğer düşmanlar tek sesten Türkiye karşıtı işgal planları konuşuyor, CHP ise Erdoğan gitsin telaşında. Bunların bu milleti denize dökmeye çalışan bazı vekilleri PKK mecliste bulunsun diyor, bazıları Türkiye ile Yunanistan’ın karşı karşıya kalması durumunda Yunanistan’dan taraf olmayı düşünüyor, bazıları Türkiye’ye karşı İran’ı destekleyeceğini ifade ediyor. CHP, birçok eylemin neredeyse ana karargâhı haline gelmiş durumda.

İradesini ve milli ruhunu başkalarına ipotek ettirip Pensilvanya’nın uşağı olanlar, bu ülkenin yönetimine talip olamazlar! Bunlar ancak düşmanımızın gıdasını bize zehir olarak enjekte ederler. Bunların gelenek ve parti iç hiyerarşik yapısının düşmanlık üzerine kurulu olduğu aşikâr.

Yeni kurultaylarını gerçekleştirirken bile millet karşıtlığı üzerinde propaganda yapması bir acizlik belirtisidir. CHP, iktidar olmak için değil, isyancı bir ruhla geçmişi yüzünden muhalefeti seçmiş ve muhalefet kalmaya mahkûmdur. Kılıçdaroğlu’nun milli ve manevi bir takım konuları yeniden gözden geçirmesi gerektiği kanısındayım.

Vesselam…

İletişim için;

www.twitter.com/sabribalaman

www.facebook.com/sabri.balaman

selyus