Ana Sayfa İÇ POLİTİKA 14 Mart 2017

Başkan Çam, “Bu halk oylaması bir gelecek oylamasıdır”

Başkan Çam, “O gece yaşadıklarımızı, 15 Temmuz gecesinin Türkiye tarihinde Çanakkale Zaferi, Kurtuluş Savaşı kadar önemli olduğunu unutmamalıyız. Çünkü o gece, Türkiye’nin yeniden bir istiklal ve istikbal mücadelesi başlamıştır. Bu nedenle de yeni sistem, artık bir ihtiyaç olmaktan çıkmış ve bir mecburiyete dönüşmüştür. O nedenle bu halk oylaması bir gelecek oylamasıdır, milletin bekasıdır.”

AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam, AK Parti Bursa İl Kadın Kolları’nın düzenlediği “Kadınlar Soruyor” programında konuştu. Başkan Çam, burada yaptığı konuşmada AK Parti iktidarlarıyla toplumda kadının daha görünür olduğunu, çıkarılan yasalar, genelgeler, yönetmelikler ve yönergelerle kadının yaşam alanının adeta güçlü koruma duvarlarıyla örüldüğünü söyledi.

 

Referanduma 36 gün kaldığını hatırlatan Çam, şöyle konuştu:

“Tamamlanamamış bir süreci artık tamamlamamız gerekiyor. İki ayrı erkin halkın karşısına çıkıp, vaatlerde bulunup sağlıklı bir yönetim icra etmesi mümkün değildir. Bugün, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Başbakan Binali Yıldırım ile uyumlu bir çalışma sergilemesinden dolayı zorlukları olsa da herhangi bir sistem krizi yoktur. Ancak gelecekte oluşabilecek farklı bir siyasal tabloda, ciddi krizlerin, hatta ülkenin güvenliğini ve bekasını tehdit edebilecek pek çok potansiyel tehlike taşımaktadır.”

“EKONOMİK GELİŞME SİYASİ İSTİKRARLA İRTİBATLIDIR”

Değiştirilmek istenenin darbe döneminin bir eseri olan “1982 Anayasası” olduğunu vurgulayan Çam, şöyle devam etti:

“Parlamenter sistem, her an koalisyonlara gebedir. Koalisyon dönemleri ise işlerin yerinde saydığı, icraatın gerçekleşemediği ve kalkınma rakamlarının hep ekside olduğu dönemlerdir. İdari boşluk veya siyasi istikrarsızlık, yatırımcılar için belirsiz bir ekonomik ortam ifade eder. Ekonomik gelişme, siyasi istikrarla doğrudan irtibatlıdır. Zayıf ve başarısız koalisyonlar sebebiyle Türkiye, geçmişte sık tekrarlanan seçimlerle hükümetsiz kalmış ve istikrarsızlığa savrulmuştur. Yasama ve yürütmeye bu sistemin istikrar getiremediği aşikardır. Ayrıca, dünyanın giderek pek çok kargaşa ve bilinmeyen bir sürece doğru gittiği, başta BM olmak üzere pek çok kuruluş ve devletin acziyet içinde yaşanan krizleri seyrettiği, yaygın ve derin insanlık krizlerinin olduğu bir atmosfer ile çevrelenmişken Türkiye’nin statik konumda durması beklenemez.”

“TÜRKİYE’NİN YÜKSELİŞİNE ‘DUR’ DEMEK İSTEYENLER ARTTI”

Çam, Türkiye’nin son 15 yıl boyunca vesayet odaklarıyla mücadele ettiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

“İçeride elimiz güçlendikçe, demokrasimiz sağlamlaştıkça, dışarıda kaygı duyanlar, Türkiye’nin yükselişine ‘dur’ demek isteyenler arttı. FETÖ, PKK ve DEAŞ’ı maşa olarak üzerimize salmaları boşuna değil. Darbeye yeltenecek kadar fütursuz hale gelen bir üst akıl ile karşı karşıyayız. O nedenle, 15 Temmuz gecesini aklımızın bir köşesinde her daim tutmalıyız. O gece yaşadıklarımızı, 15 Temmuz gecesinin Türkiye tarihinde Çanakkale Zaferi, Kurtuluş Savaşı kadar önemli olduğunu unutmamalıyız. Çünkü o gece, Türkiye’nin yeniden bir istiklal ve istikbal mücadelesi başlamıştır. Bu nedenle de yeni sistem, artık bir ihtiyaç olmaktan çıkmış ve bir mecburiyete dönüşmüştür. O nedenle bu halk oylaması bir gelecek oylamasıdır, milletin bekasıdır.”

Kamuoyunda yeni sisteme ilişkin birçok yanlış bilgi olduğunu dile getiren Çam, “Bazı ‘millet’ demeye dahi dilleri varmayanlar, ‘Milletin iradesi kazanacak’ demeye korktukları için ‘Tek adam rejimi gelecek’ yalanlarıyla kamuoyunu yanıltma gayretinde. Kaldı ki tek adamlık, milli şeflik, asıl CHP’nin bizzat uyguladığı bir şeydir.” ifadelerini kullandı.

 

Çam, yeni sistemin bir memleket meselesi olduğunu ifade ederek, “Sadece ülke için değil, dünyada sığınacak bir liman olarak Türkiye’yi gören tüm mazlumlar, kalıcı siyasi istikrar, hızlı ve etkili icraat için ‘Evet’ diyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

selyus