Ana Sayfa SİYASET 4 Nisan 2014

NİHAYET GELDİ!!!

Saçakları buz tutmuş damların altında yürümekten korktuğumuz gibi korkardık, soğuk ve karlı kış günlerinin efsanevi beklentisinden…

NİHAYET GELDİ!!!

Saçakları buz tutmuş damların altında yürümekten korktuğumuz gibi korkardık, soğuk ve karlı kış günlerinin efsanevi beklentisinden…

Çoğu zaman hayat gailesine dalıp ta unutuverdiğimiz bu yürek sızımız, iyi saatte olsunlar tarafından kafamıza orak-çekiçle vurulurcasına tok bir sesle ve otoriter bir edayla hatırlatılırdı.

– Bu kış komünizm gelebilir, ama devletimiz bu tehlikeye karşı tüm tedbirlerini almıştır. Vatandaşlarımızı bu beladan koruma adına mücadelemiz en üst seviyede sürdürülecektir…

Vay, vay, vay… Yılbaşıydı, 15 tatildi derken ne güzel dalmıştık be Devlet abi…
Yine tüylerimizi diken diken ettin…
Kızıl Ordu’yu hatırlattın…
KGB’nin karanlık gizli dehlizlerinde bizi prangalara mahküm ettin…
Berlin Duvarı ördün canım İstanbul’un orta yerine…
Tankların paletleri çiğnedi güneşimizi… Bir daha yaz gelmez artık.
“Katil Burjuvazi, Yaşasın Proleterya” yazdın kanla yıkanan sokaklarımıza…
Sol yumruklarımız havada…
Yoldaş! Yoldaş! Sesleriyle irkildik bir anda…

Ya arkadaş bu kaçıncı kış?
Bu kaçıncı kış kış deyişin komünizme?
Geliyorsa, sen de görüyorsan dur de! Bizim huzurumuzu niye kaçırıyorsun?
Tedbirlerini daha da arttır, mücadeleni et. Edemiyorsan da bırak gelsin.
Geliyor ha, geliyor ha diye diye korku salıp, arkamızdan işler çevirmiyorsun değil mi?
Ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışmıyorsun değil mi?
İkide bir ısıtıp ısıtıp servis ederek anti komünistlere yedirmeye çalışmıyorsun değil mi?
Memleketin gencecik evlatlarını birbirine düşürmeye çalışmıyorsun değil mi?

70’li yıllarda korkuyla beklenen komünizm, 2014’te yazdan kalma bir kış gününün bahar tadındaki havasında geldi Munzur Çayı’nın kıyılarına…
Ovacık adında, Tunceli’ye bağlı Munzur dağlarının arasında, kışın çoğunlukla bembeyaz karlarla kaplı küçük ilçe, belediyesini Türkiye Komünist Partisine teslim etti.
Bu bir ilk…

Dolayısıyla gözler Ovacık’a çevrildi. Ama korkuyla değil, merakla…
Şimdi herkes, kışları kayak yapılan, yazları çayın kenarındaki plajları Ege ve Akdeniz’i aratmayan bu kasabada TKP belediyeciliğini merak ediyor.
Kuru kuruya ideolojik söylemlerle boşa zaman mı geçirecekler, yoksa ideolojilerini rasyonel bir anlayışla hizmete mi dönüştürecekler?
Güneşli günler mi gösterecekler? Kara bulutlar mı?
Motorları maviliklere mi sürecekler çocuklar? Yoksa karanlıklara mı?
Güzel günler mi göreceğiz çocuklar?
İnanalım mı, inanalım mı çocuklar?
Ne dersin yoldaş başkan, inanalım mı?

Veli DALBUDAK

Etiketler:
selyus