Osmanlı ruhunu genlerimizde taşıdığımızın ispatı, haksızlık karşısında dimdik kale olan Türk’ün asil kan olduğunun gerçeğini tokat gibi yüzlere vuran Türkiye Cumhuriyeti Başkanı Recep Tayyip Erdoğan son hamlesiyle ABD ile masada verdiği savaşı sahaya taşıdı. Olayın siyasi ve psikolojik boyutu günlerdir ekranlarda tartışılıyor. Ben işin diğer boyutunu, sebebi hayatımızın varoluş ve yaşamı idame ettirme, yasama, yürütme ve yönetimin aslolan kriterlerinin dayanağı ve gerçek boyutunu ele alacağım bugün. Bize ne, biz mi kurtaracağız dünyayı diyen, bize dokunmayan yılan bin yaşasıncı bazı fikri ve vicdani ipotekli şahıslara sormak isterdim. Bu dünyanın imtihanından haberleri var mı ?.. Dünyaya geliş sebeplerinden haberleri var mı?.. Karun kadar zengin olsan da öleceklerinden ve ölümsüz bir hayata buradan götürecekleri azıklarla devam edeceklerinden haberleri var mı? Bize ne Suriye’den Filistin’den Mısır’dan ordan burdan diye basit bir cümle kuruyorsan çok belliki haberiniz yok.

Allah yâr, Allah mutlak galiptir. Allah buyuruyor, “üç kişi iseniz cemaat olun ve içinizden birini imam tayin edin o sizin liderinizdir.”

Ve o lidere emrediyor Hz. Allah, mazlumun yanında olacaksın. Fakiri doyuracaksın. Ekmeğini böleceksin. Vatanına ihanet edenlere karşı sefere çıkacaksın. Halkının refahını düşündüğün kadar Müslüman din kardeşlerinin de refahını düşüneceksin. Müslümanın vatanına, malına, mülküne, ırzına, namusuna sahip çıkacaksın. Ezanı Muhammediyyeyi gök kubbede beş vakit nida ettireceksin. İslam sancağını layıkıyla dalgalandıracaksın. Komşusu açken tok yatan bizden değildir diyen Hz. Muhammed (S.A.V.) Efendimizin ahlakından örnek alacaksın. Çölde taş kaynatan yaşlı kadına sırtında buğday götüren Hz. Ömer’in adaletini, İslam halifesi olarak sen dağıtacaksın. Beş vakit namaz zaten görevin geceleri teheccüd, gündüzleri kalbi zikir, edeceksin. Halkın adalet kelimesini duyunca aklına ilk gelen kişi sen olacaksın. Dağda bir kuzu doğsa ovada rızkını yaratan Allah’ın nimetlerini hakkı ile dağıtacaksın. Ve devam ediyor Hz. Allah, ahirette sizi sual edeceğim… Lider olduğunuz halk sizden memnun mu?.. Hakkını korudun mu ?.. Haksızlık karşısında dilsiz şeytan mı oldun?.. Yoksa nereden gelirse gelsin haksızlık karşısında haykırdın mı?.. Yetimin malını, çocuğun hakkını, kadının namusunu, yaşlının huzurunu, hastanın dermanını, yolcunun seyahatini, hayvanın yemini, yeşilin suyunu, nebataatın merasını koruyup kollayıp emniyetini sağladın mı?..

İki cihanda da zordur lider olmak.

Ve ancak seçilmiş insanlar lider olur. Bana ne bize necilerden lider olmaz.

Allah’ın iltifatına da, öfkesine de muhatap olacak kadar cesareti olana nasip olur. Lider olunmaz lider doğulur.

Osmanlı padişahları zulüm gören halkların topraklarını feth edip oralara adalet ve huzur dağıtmış

ve dini İslam sancağı altında huzura kavuşan binlerce insan kendi rızası ile Müslüman olmuştur. Osmanlı devletinin hiçbir padişahının feth ettiği ülkeyi sömürgesi altına aldığını göremezsiniz. Halkın dili, dini, malı ve kaynakları kendilerinin tasarrufuna bırakılmıştır. Bugün, Suriye’de, Filistin’de, Pakistan’da, Afganistan’da, Yemen’de, Mısır’da, Libya’da,  Somali’de, Arakan’da, Müslüman halk işkence, tecavüz ve katliamlarla zulüm görüyor. Bir milleti diğer millete imtihan eden Allah’a yemin olsun ki, işkence açlık  ve zorbalıkla ölen çocuklar, kadınlar, yaşlılar ” insanlar” hesap günü geldiğin de bizden bizi yönetenlerden, ordulara hükmetme kudreti olanlardan hesabını soracaklar. Hâl böyleyken oturmak bize helâl değil.

Ayağa kalk ey aziz millet. Bak orduların şahlandı gidiyor, dua dua yükselme zamanıdır şimdi.

Ya Rabbi

Orduları yönetmek bizden muzaffer ve muvaffakiyet nasip eylemek senden…

Senin ilahi nihai mutlak iradene boyun eğmiş bu aziz orduyu layığına muhatap olan Resulullahın ordularına ilhak eyleyip Muzaffer eyle.

Amin

Sevilay Koç Dursun